2010'dan satır başlarım

Bu yılı da iyisiyle kötüsüyle bitirmiş bulunuyoruz. Yaklaşık 2 saat sonra, yeni bi yıla adım atacağız. Her yeni yılda insan karalar alır. Daha güzel geçsin diye dilekler tutar. Öyle ki bununla ilgili şarkı bile yaptı Sertab Erener. "Yeni bi aşk, yeni bi iş, yine gülecek bi neden lazım" diye.. İstedim ki, 2010'dan aklımda kalanları bi yazayım. Bakalım neler çıkacak benden..

Yılbaşında televizyonda ne var?

Bugün amme hizmeti yaparak sizin için yılbaşı programlarını tek tek toparlıyorum. Yarın gece televizyonda neler var? Ne izleyebiliriz? En keyifli programlar hangi kanallarda? Hangi sanatçı hangi kanalda çıkacak hepsinin cevabı içerde. Buyrun başlayalım.

A vs. B

Bu bi kıyaslama yazısıdır. Aslında kıyas yapmayı çok seven biri değilim ben. Buna rağmen insanı arada bırakan durumlardaki tarafımı belli etmeden de duramadım. Bakalım neler çıkacak. Zahmet eder de okursanız, okumakla kalmayın, seçenekler arasından kendi tarafınızı seçin. İnteraktif bi yazı olsun :) Başlıyorum;

Aşure {fotoğraflı tarif}

Aşure günü aslında 17 Aralık'taydı. Fakat ancak toparlanıp pişirebildik. Daha bu sabah yaptım, tattım ve tadar tatmaz da planladığım gibi bloga yazmaya karar verdim. Zaten aşure gününden beri pişirirken fotoğraflayıp bloga yazmak aklımdaydı. An itibariyle hem kaşık kaşık aşuremden yiyorum, hem de tarifi yazıyorum :)) Buyrun içeri;

Memlekette Demokrasi Var

Müjdat Gezen'i uzun süredir beyaz perdede izlememiştim. Onun kara mizah anlayışını dinlemeyi, okumayı ve bilhassa seyretmeyi çok seven biri olarak bu beni ziyadesiyle üzdü. Evet, öğrencilerine yoğunlaştı Müjdat Hoca, onları çok da iyi yerlere getirdi. Fakat kendisini de bu tarz projelerde izleyip, hatırlamak, kendi adıma önemli bi durum. Memlekette Demokrasi Var'ı biraz evvel izlemeyi başardım.Kara mizah ile dönem mizahını harmanlamayı başaran keyifli bi iş olmuş öncelikle..

En istenmeyen adam ödülü....

Ayhan Akman'a gidiyor.. Anket yapmıştım geçtiğimiz hafta içinde. Galatasaray'da en istemediğiniz insan kim? Kim gitsin diye.. Ayhan Akman 12 oy ile Adnan'ları bile geçerek zirvede yer aldı. Kaptanını istemeyen bi taraftar profiline sahipsin Galatasaray. Ha benim oyum da Ayhan'a gitti o ayrı. İstenmeyen adamı başımıza kaptan dikenler utansın.. Sonuçlar içerde;

Bu aralar ne dinliyorum #7

Ceceli'nin hemen hemen her şarkısı bloga konu oldu ama ne yalan söyleyeyim yazdıklarımın içinde en bombası, beni en derinden etkileyeni, en acıtanı bu oldu. Ceceli, Unutamam'dan sonra Enbe Orkestrası'yla bu kez de Eksik şarkısını söylüyor. Şarkıda Mustafa'nın yükselişleri ve geçişleri kadar dikkat çeken bi diğer ayrıntı, Enbe Orkestrası'nın güzel ve muhteşem sesli vokalisti Elvan. Şarkının bir de videosu mevcut, o da içerde Bakalım Eksik nasıl bir şarkıymış, buyrun içeri..

Anıl Dilaver & Lorik Cana

Suratsızlığım canına tak etti herkesin sanırım. Ama dün bi lokma da olsa toparlandım. Galatasaray ile ilgili hiç bi umudum, arzum kalmadı, itiraftır bu. Yılın son itirafı. Yazın bunu bi köşeye :)) Umudum yok dedim ya, cidden öyleydi. Dün kim gol atarsa atsın bugün Konyaspor - Galatasaray maçı bloga giremezdi. Fakat öyle bişey oldu ki, yazmazsam ayıp artık. Aslında fotoğrafı dün gece görüp twitlemiştim, yazmak fırsat olmadı çene çalmaktan. Pijama partisivari bişey vardı dün :)) kız kıza dedikodu falan yaptık geç saatlere kadar. Sonra da sevgiliyle çene çalma faslı başladı derken Anıl'ın golü sabaha kaldı.

nokta..

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.

Aylık Yazılar #Aralık

Sevemedim iki bin 10'u pek.. Çünkü 2010'da güzel şeyler olmadı. Evet tüm hayatıma değecek derecede güzel bişey oldu. Kaybetmekten en çok korktuğum ve kaybettiğim şeyi geri verdi 2010. Yeniden hayatımın en güzel günlerini yaşamama sebep oldu. 2010'da 10 gün vardı ki, bütün ömrüme değecek günlerdi. Gündüzüyle, gecesiyle. Ama kalan 355 günü at çöpe gitsin demekten başka bişey gelmiyor elimden. Neyse, aralık ayını konuşalım da bi, 2010'a da sıra gelecek, az kaldı :)) Buyrun efendim;

Deli Saraylı'nın sessiz vedası

Çok heyecanlıydım bu dizi başlayacağında. Öyle ki pek adetim olmayarak bloga izleyin bu diziyi, seveceksiniz minvalinde bi tanıtım yazısı bile karalamıştım. "Nefes alıyorsak umut vardır" olmuştu o yazının başlığı. Gani Müjde beyfendi o günden dizinin akîbetini tahmin etmiş olacak ki bu sözü yazmıştı dizinin tanıtımlarına. Perran Kutman'ın sesinden duyduğumuz bu cümle, umut oldu uzun süre. Bitmeyecek dedik, kurtulacak dedik, kanal değişecek, elinden geleni yapacak herkes dedik. Olmadı.. Dizilerin kabusu olan reyting canavarına kurban verdik bu keyifli diziyi.

Inception {Başlangıç - 2010}

Bi film Imdb'den 9'un üzerinde puanı çok zor alır. Inception ise bu puanı, hatta daha fazlasını haketmiş. Ben dün izleme fırsatı bulabildim. İzledikten sonra Galatasaray maçında dağılmamış olsaydım, dün akşam yazmaya niyetliydim. Neyse, geç olsun güç olmasın bakalım..

Yeşilçam'da en çok yakışan 5 çift

O filmlerin tadını, filmlerdeki naifliği, usul usul bakışları, aşkları, kolay kolay unutmak mümkün değil hiç birimiz için. Yeşilçam dedin mi insanın aklında Münir Özkul'lar, Adile Naşit'ler, Kemal Sunal'lar geliyor belki.. Ama bugün çiftlerle başlayacağız yazmaya.. Bakalım Yeşilçam'ın birbirine en çok yakışan çifleri kimlermiş, birlikte neler neler yapmışlar. Buyrun efendim içeri

Bu aralar ne dinliyorum #6

Üşürsen söyle hemen, içimin camları kapansın..

Nasıl bi cümledir bu? Nasıl içten bi hitaptır sevgiliye.. Şarkı enfes. Bugünlerde öyle çok dinliyormuşum ki, etrafımdakiler "yine mi?" modundalar. Onlar şarkıdan anlamıyorsa sıkıntı bende değil der, şarkının linkini de içeri atarım. İyi dinlemeler :)

Ye, Dua Et, Sev

Julia Roberts, gelmiş geçmiş en başarılı kadın oyuncuların başında geliyor. Eat, pray, love diye bi film çekeceği haberi geldiğinde heyecan dalgaları sarmıştı beni. Zira anne olduğundan beri pek uzak kaldı hem bizden hem beyaz perdeden. Julia Roberts'a kimin eşlik edeceği ise merak konusuydu. Gerçi Eat, pray, love kitabının yazarı Elizabeth Gilbert'in tek erkek başrol yazmadığını biliyorduk ama, nihayetinde tek bi adam olacaktı. O adam da -benim nedense Robert J Downey'e benzettiğim- Javier Bardem oldu. Film çekildi ve 8 Ekim'de de Türkiye'de gösterime girdi. Ben ise geçtiğimiz günlerde izledim filmi.