Günlerden Galatasaray vol.22

"Şampiyonluk yakın, Kadıköy'ü yakın" Yürüyedurun!
Galatasaray 3-1 Kayseri Erciyes (Umut, Ched, Sneijder)

Oscar 2015

Filmlerin tamamını yine izleyememekle birlikte izlediklerimin arasından gayet net seçimlerim var. Her sene olduğu gibi bu sene de oscara saatler kala kazanmasını umduklarım, kazanacaklarını düşündüklerim listemle buralarda olacağım. Öyleyse let the fun begin! Başlıyorum.

Günlerden Galatasaray vol.21

Şampiyonluk yolunda geçilmesi imkansız virajlardan birisini daha 3-2'lik skorla geçmeyi başardık. Futbolla ilgili en büyük inancım; defans futboluna hayır, 5 tane yiyorsan bile elinde 6 tane atacak adamların varsa daima kazanırsın. "Yediğinden fazlasını at" felsefe basit. 1-0 galip gelmektense 3-2'lik maç candır. Ne kadar strese sokarsa soksun...

Dün akşam Eskişehir ve Kadıköy ile birlikte en gıcık 3. deplasman olan Sivas'taydı takım. Ve tesadüftür ki bu maçı da galibiyetle geçti. Sancılı mıydı? Evet. Kimin umrunda. Sezon sonunda bu maçı sadece skor olarak ve geçtiğimiz bir tehlikeli viraj olarak hatırlayacak olduktan sonra... Maçın golleri Burak, Yasin ve Telles'ten geldi. Burak ayrıca bir de asist yaptı (  ) Küçük de bir sakatlık yaşadı umarım iyidir. Velhasılı bu haftayı da kayıpsız kapattık. An itibariyle maç fazlasıyla lideriz. Dilinizi ısırın. Yürüyedur Galatasaray!

Günlerden Galatasaray vol.20

Sen her şeysin, canımı canına katabilirsin.
Cayarsam senden, beni şu ateşe atabilirsin.

Dün akşam Balıkesir'i ağırladık Arena'da. Ched, Wes ve Burak'ın golleriyle 3-1 yendik. Takımın bilhassa ilk yarıda oynadığı net oyun falan şahaneydi. Futbol açısından her şey süperdi. 
Ama asıl güzellik maç öncesinde planlanan "masum değiliz" enstantanesiydi ki Galatasaray'ı diğerlerinden ayıran bu naifliği sanırım. Bir kez daha gurur duydum, bir kez daha çok sevdim. Canımsınız. Yürüyedurun. 

Kubler-Ross modeli

Fark ettim ki Galatasaray'dan başka bir şey çıkmıyor blogun vitrinine son zamanlarda. Biraz döküleyim dedim. Neler yapıyorum, nasılım... Gifteki cümleyi "i have very serious emotional problems" olarak değiştirirsek ta daaa karşınızda Serap! Şimdi kendimle ilgili konuşmaya çalışınca laf döndü dolaştı gönlümdeki acıya bağlandı. Hadi başlayalım.

Türkiye Kupası / Konyaspor

Burak Yılmaz, biz de öyle :)
Adamın dönüşü bile güzel. 4 golle döndürüyor takımı. Ha gollerden birini attı ama varlığı yeter iki gözümün çiçeğinin.

Günlerden Galatasaray vol.19

Galatasaray'ın Eskişehir deplasmanından bi yerini yaya yaya galibiyet aldığını ben hatırlamıyorum. 28 yaşındayım. Yine karın ağrılarıyla geçen bir maç neticesinde, yine puan kaybına yürürken, kaptan dediğimiz Selçuk görünümlü sevimli insanın golüyle galibiyete ulaştık. Eskişehir deplasmanının laneti lütfen bu şekilde kırılmış olsun. Yoksa benim gönlüm kırılacak artık. Kötü oynadığımız maçlarda kazanıyoruz ya, işte Galatasaray'ı nasıl seviyorum top 5 listeme 3. sıradan giriyor bu durum. İlk ikide Galatasaray'ı statta izlemem 1 numarada, Galatasaray iyi oynayıp kazanması ise 2. sırada. Goygoyu bırak Serap, yola devam. Umut'un Galatasaray'da şansının tutmadığını düşünüyorum maalesef. Çok iyi bir forvet olabilir, çok iyi bir insan olabilir, ama ı ıh yaa. Tutmadı bi türlü. Talihsizlik mi beceriksizlik mi bilmiyorum ama olmuyor maalesef. Burak'ın tez zamanda dönmesi yada takımın 4-4-2ye dönmesi lazım. Umut tek başına yapamıyor. Neyse, 3 puan geldi. Beşiktaş da Fener gibi puan kaybetseydi 8 köşe olacaktım şu an 4-6 köşe falanım. Yürüyedur Galatasaray!

ps.: kaptan görünümlü sakallı şirin, iyi ki varsın. iyi ki doğdun. seni seviyom :)

Türkiye Kupası / Balçova Yaşam Spor

Tüm hafta başında "ohooo bizim Eskişehir'i yenmemize gerek yoktu bi kere o yüzden yenmedik" diye goygoy yapıp maçın başında gol yediğimizi görmek beni uyuz etse de bu takım gol atınca, kazanınca beni mutluluktan uçuruyor. Golü kim atarsa atsın, takım kimi yenerse yensin ben hep aynı kıvamda oluyorum. Balçova'yı 3-1 yendiğimizde de, Real Madrid'e 3-2 yenildiğimizde de... İyiki varsınız be.

Günlerden Galatasaray vol.18

Uzun bir devre arası kampından sonra (o.O) Bursaspor'u konuk ettik dün akşam. İtiraf etmek gerekirse kıl payı kurtulduk cümlesi bizim için biçilmiş kaftandı. Bu maçtan bile puan kopardıysak şampiyonluk hayırlı olsun demek istiyorum. Biraz polyanna gördüm kendimi şu an evet. Ama Olcan'ı o kadar yerdik asist Olcan'dan geldi, Umut'a o kadar şanssız bereketsiz dedik gol Umut'tan geldi, ya ne düşünecektim? Ha bi de Emre penaltıdan gol attı. Bunları özellikle yazıyorum ki şampiyonluk yazısında ahanda kırılma noktası buraydı diye hatırlatacağım bize. İnşallah malum olmuştur. Olmasa da canları sağolsun. Yürüyedurun!