Günlerden Galatasaray vol.9

Huuuufff yaa resmen elimizden kaçtılar bu fenerliler ya. Adamlar top oynamadan, sürekli faul yaparak, ofsayttan gol atarak yine puan aldılar bizden. O senelerdir yenilmeme olayları nasıl oluyor zannediyorsunuz? Her maçta bir yolunu bulup kıvırıyorlar. Maçın ilk 20 dakikasında bir tek gol bulmuş olsak, stadı yakarlardı. Kısmette 1 puan varmış. Nasılsa sezon sonunda Şampiyonlar Ligi yolu yine bize açılacak Allahın izniyle. Fenerbahçe maçı Olcan'ın golüyle 1-1 bitti. Perşembe günü birlikteyiz inşallah. Yürüyedur GALATASARAY!

Ekşın! Grönholm Metodu

Tiyatroya sadece çocukken muhtemelen de istemeye istemeye gitmişimdir. "Bu güzel havada neden kapalı kalıyoruz bi pikniğe gitsek bari" diye... 20 sene geçmesine rağmen hala aynı kafadayım. 
Gel gelelim geçtiğimiz hafta sonu çılgın Ankara izleyicisinden fırsat bulup Grönholm Metodu isimli oyuna gittik.

Şampiyonlar Ligi s04e03

NİHAYET! 
SONUNDA!
FİNALLY!
EVENTUALLY!
ENDLICH!
ENFIN!
INFINE!

Onlarca daha dilde yazabilirdim (teşekkürler translate.google.com) ama suyunu çıkarmayayım dedim. Galatasaray Şampiyonlar Ligindeki 3. maçında dün akşam Benfica'yı yendi. Kaybedilen 5 puandan sonra alınan 3 puan o kadar iyi geldi ki bize... Maçın 2. dakikasında gol yedikten sonra takımın ayılması, nerede olduğunun farkına varıp oynamaya başlaması ve önce Selçuk'un sonra da Poldi'nin gol atarak 2-1 kazanmamız tek kelimeyle harikaydı! Takımın geri dönebilmesi güzel bir özellik demiştim son lig maçından sonra. Önemli olan geriye düşmemek artık. Çünkü son maçlarda güzel bir kazanma alışkanlığı kazandı takım ki bunu koruyabilirsek nefis olacak. Şimdi pazara odaklanıp yürüyedur GALATASARAY!

Ekşın! Sıla - Mabel Matiz Konseri

Haftalar öncesinden abişle çene çalarken "ya bi Sıla konseri denk gelse de gitsek" diye konuştuk. Biletix'i açtık. Ta taaa Sıla, Armada Open Fest 2015 kapsamında 4 Ekim'de Ankara'ya geliyordu. Bileti tabii ki aldık. Ölmeden Sıla'yı dünya gözüyle görelim istedik. Öncesinde Mabel Matiz de vardı ama olsun bir saatlik Matiz konserinden sonra 2 saat boyunca Sıla dinleyebilecektik.

Ölmeden önce yapılacaklar vol.5

Daha önce şurada İtalya turundan bahsetmiştim. Bugün, bu serinin ikinci tur planından bahsedeceğim. Memleketimizin Ege turu... Eline haritayı aldın, Ege denizinin en üst noktası olan Çanakkale-Edremit-Ayvalık ile başlayıp Fethiye'ye uzanan bir yolculuk. Kaç gün sürdüğü, neye mal olduğu önemli olmadan, gittiğin her yerde minimum bir gece kalarak akıp giden zaman. Yenecek kabak çiçeği dolmaları, kızgın sulardan "gerçekten" serin sulara atlamak, sadece yarın gideceğimiz yer de bugünkü kadar güzel olur mu acaba diye düşünmek ve hayal bile edemediğim başka tecrübeler...
Sezen Abla bile "Kalbim Ege'de Kaldı" diyorsa bir bildiği vardır diye düşünüyor ve her seferinde olduğu gibi en yürekten inşallahlarınızı bekliyorum.

Günlerden Galatasaray vol.8

Galatasaray ligin 8. haftasında Gençlerbirliği'ni ağırladı. Milli takım arasından sonra milli takıma en çok oyuncu gönderen takımlardan biri ve o takımlar içinde ilk maç yapan olarak ilk yarıda istediği oyunu ortaya koyamadı ve 1-0 da geride kapattı devreyi. İkinci yarının hemen başında Bilal'in uçarak vurduğu kafayla 1-1'e geldi maç. Sonra sırasıyla Ched, Yasin ve Burak'ın birer golleriyle 4-1 kazandık. Takımın orta sahasının da defansının da gol atması çok güzel, bu gol yükünün paylaşılması demek. Geriye düşüp maçı çevirebilmek de çok güzel. Fakat gol yemek, bilhassa iç sahada gol yemek, bu sezon içeride oynadığımız maçların tamamında gol yedik, çok iyi değil açıkçası. Tamam bi şekilde geri dönme alışkanlığını kazandık ama Galatasaray sadece ligde değil Şampiyonlar Liginde de var ve orada geri dönmek biraz daha zor oluyor ki Astana maçına baktığımızda geri dönmeyi yine başarmış fakat son anda bir gol yiyerek 2 puan bıraktığımızı görüyoruz. 
Tüm bunların ışığında önümüzdeki Benfica ve Fenerbahçe maçlarından çıkacak 6 puan bizi bir hayli keyiflendirecektir. Yürüyedur GALATASARAY!

Ölmeden önce yapılacaklar vol.4

Tumblr'da fink atarken denk geldim bu karikatür serisine. Birden bucketlistimde en olması gerekip de olmayan maddeyi fark ettim: ANNE OLMAK! 

Hiç tanımadan da sevebildiklerimiz

Çok insanı sırf sevgi kelebeğiyim diye çok sevdim. Ben hep iyi olmaya, hep güzel kalpli olmaya, hep insan olmaya çalıştım. İyi olmak bana bir şeyler kazandırmakla kalmayıp hep yolumun iyi insanlarla kesişmesini sağladı. Kayahan'ın tabiriyle "yolu sevgiden geçen insanlarla"... 
ps: Sonradan edit; devamını da okuyun bak, çok güzel oldu.

Sıradanlaştırabildiklerimizden misiniz?

Her şey bir tişörtün sıradanlaşabilme fikri ile başladı. Tüm iplerin kopması tuhaf tesadüftür ki, yine iplerle dokunmuş bir ürün sayesinde oldu. "Eşyalar toplanmış seninle birlikte" cümlesindeki "sen"; Tanju Okan için "o kadın" olsa da başka biri için sıradanlaşan tişört oldu. Eşyalar toplandı, son sözler söylendi, alınan kararlardan dönülmemesi dileğiyle. 
Hepinize vazgeçmeniz gereken şeyleri sıradanlaştırabileceğiniz günler dilerim.

Günlerden Galatasaray vol.7

7. haftada Başakşehir deplasmanında seri bozulmadı. Son 3 maç, 9 puan ve maç fazlasıyla gelen liderlik. Maçın golleri Poldi ve Umut'tan geldi. Gol yemedik. Daha nolsun?! Takım ufak ufak kıpırdanmaya başladı aslında. Astana maçından sonra bu galibiyet biraz da bikbik edenleri susturmak için önemliydi. Biz kötü yönetilen iyi bi takımız. Sadece Nando'nun performansı normale döndüğünde bile galip gelmemiz işten bile değil. Devre arasında yapılacak ofansif bir katkı ile bu takım kopmadığı her yarışta iddiasını sürdürür. Allah bozmasın. Bi lokma daha iyi oynayalım, tek eksik o şu an. Yürüyedur GALATASARAY!

Şampiyonlar Ligi s04e02

Söyleyecek bişey yok. Yaşadıklarımız, bize yaşatılanlar reva değil. Ama taa en başından, efsane giden takımı bozup bu hale gelmesine sebep olanları da affetmek mümkün değil. Başarılı giderken sidik yarıştıran eski başkan ve hoca, sonra ikisine de kalmayan Galatasaray... Denecek hiçbir şey kalmadı. Bu saatten sonra nereye gider bilmiyorum. Tek bildiğim kızgınım. Tek istediğim tanıdığım Galatasaray'ın geri getirilmesi. Başı öne eğilen değil arşa kadar yükselen Galatasaray'ın... 
ps: Astana ile 2-2 berabere kaldığımız için değil, dünden beri yaşananlar için yazdım bu yazıyı aslında.