Prens | Niccolo Machiavelli

Okulla ilgili okuduğum kitapların üçüncüsü. Devlet ve İlahi Komedya'nın ardından neden efsane olduğunu, okuduktan sonra anladığım 3. kitap. Machiavelli bundan tam 500 sene önce yönetim şekilleri, yöneticilerin karakterleri ve yapması/yapmaması gereken şeyleri öyle güzel yazmış ki, zamansız bir kitap olmuş tam manasıyla. Yada gerçekten atasözündeki gibi "tarih tekerrürden ibaret". Tarih seviyorsanız yada benim gibi Da Vinci's Demons'u izlediyseniz hatırlarsınız, Floransa'da De Medici ailesi vardı, Machiavelli, Muhteşem Lorenzo'ya tavsiyelerde bulunuyor yönetim konusunda. Kitapta en çok dikkatimi çeken kısım 17. bölüm olan, "Acımasızlık ile merhamet üzerine ve sevilmek korkulmaktan daha mı iyidir yoksa tersi mi?" sevdiğinize mi aidiyetiniz daha fazladır yoksa korktuğunuza mı diye soruyor özetle. Keyifle okudum. Biraz uzun sürdü, olsun. Bendeki kitap Can Yayınlarından 150 sayfa ve D&R fiyatı 14 TL. 

Günlerden Galatasaray #25

İki maça sevinip gaza gelirsen Galatasaray böyle çakar sana. Rıdvan Dilmen'in böyle bir cümlesi vardı sanırım. Şimdi niye iki maçla gaza geldim bilmiyorum ama gerçekten inanmıştım. Bu takımın, takım olduğu zamanlarda ne kadar iyi olduğunu yazdık hep, hepimiz. Bu sene Karadeniz takımlarına (yerin dibine batasıcalar) karşı bir türlü tutmayan şans sanırım takım olmanın falan dışında kalıyor. 

İkinci yarıyı izlemedim. İlk yarıda gerçekten çok sinirlendim çünkü. Artık tahammül edemiyorum gol atamayan Galatasaray'a. Defans defans diye konuşuldu durdu ama benim gönlümden hep forvet alınması geçti. Bu takım Ümit Karan - Hakan Şükür, Hakan Şükür - Arif Erdem, Drogba - Burak Yılmaz, Baros - Elmander gibi efsane ikililer gördü. Şimdi kim var? Kim skora etki edip bu takıma puanları kazandıracak? Trabzon maçı hakkında konuşmak istemiyorum sanırım, lafı etrafta dolandırıp duruyorum. Dilerim Başakşehir ve Beşiktaş da kaybetsin. Bu puan kaybını hiç görmeyelim haftaya kaldığımız gazdan devam edelim. Trabzon 2 - 0 Galatasaray.

Canan | Peyami Safa

Vaaayh vayh analar neler doğuruyor, oku da kadınlık öğren Serap dedim kendime. Şaka bir yana ben genelde okuduğum kitaplardaki erkek karakterlere kızarım. Bu kitapta tam tersi oldu. İki kadın karakterin ikisine de kızdım. Biri pasif diye biri de "çok" aktif diye. Okumayanlara spoiler yok! Favori karakterim ise açık ara Selim. Kendisi tam bir "ateş et ve unut" insanı. Asla aşka toslamayan, sırf hissettirdiği heyecan yüzünden aşkı hayatına alan ve işin cıvığı çıkınca da bir kalemde vazgeçebilen... Ne olmak isterdin diye bana sorulsa, tam da bu olmak isterdim. Lami isimli arkadaşı ise tokat manyağı yapmak lazım. Kitap bittikten sonra aklıma okuduğum şu haber geldi. Allahım dedim hakikaten böyle erkekleri donunda döndürebilen kadınlar var mı yahu!? Hani bakınca aslında daha komplike düşünen kadınlar evet, öte yandan daha çabuk bağlanan daha duygusal olan da kadınlar. Selim'in de dediği gibi "ikbalperest" olmak lazım sanırım biraz. 
Devam edersem spoiler vereceğim, kesiyorum. Ben kitabı yukarıdaki kapağı ile okudum. Ötüken Neşriyat basımı. Eski Türkçe kelimeler mevcut fakat birçoğunun açıklaması var dipnot olarak. Benim hiç bilmediğim ve açıklaması da olmayan 1-2 kelime ancak çıkar, onları da telefondan araştırıp buldum, sıkıntısı yok. 256 sayfalık bu kitabın D&R fiyatı 16 TL.

Günlerden Galatasaray #24

Nefes al, nefes ver. Nefes al, nefes ver.
Gaza gelme.
Gaza gelme..
Gaza gelm.......
ŞAMPİYON OL CİMBOMBOM AL BİZİM CANIMIZI!
Galatasaray 3-2 Gençlerbirliği

Günlerden Galatasaray #23

En pes ettiğim anlarda beni kalbimden vurmayın ulan!
Maç başlamadan 3-2 dedim ama benim 3 Antalya'nındı yalan yok. Ama Galatasaray 2 golü atar kafasına nereden ulaştım bilmiyorum. İçime doğdu herhalde, malum oldu. Bruma'nın 1, Eren'in iki golüyle 3-2 aldık maçı. Neyi değiştirir, bilmiyorum. İçim ısınır mı, sanmıyorum. Fikrim hala sabit. Gelecek sene tüm takımın, tekmili birden, değişmesi lazım. Bu sezon da böyle geçecek belli ki, kısmette bu varmış. Tudor'un ilk galibiyetini de tüm kalbimle tebrik ederim. 

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu | Stefan Zweig

Tek kelimeyle harika bir kitap. Ha ri ka! Kitabın harika tarafı nedir peki? Bir kadının hissedebileceği tüm duyguların, HEPSİNİN, bir erkek tarafından bu kadar eksiksiz, bu kadar yalın, bu kadar vurucu, bu kadar kuvvetli şekilde anlatılabilmesi. Gözlerimin yerli yersiz dolmasına aldırmadan incecik kitabı bir solukta bitirdim. Kitaptaki kadının adını bile bilemeden, yüzünü hayal bile edemeden bitti kitap. Daha uzun olsa belki bu kadar vurucu olmazdı. Konusu şöyle, platonik şekilde sevdiği bir adama mektup yazıyor bir kadın. Adamla karşılaşmalarını, kadının adamın hayatından geçişini, adamın kadını hiç bilmeyişini, tanımayışını, buna rağmen hiç vazgeçmeyişini ve tüm hayatını olmayacak bir hayale adayışını anlatıyor bu mektupta. Saplantı mı? Belki. İçimdeki romantik, "kara sevda" öbeğini tercih ediyor. İyi ki almışım, iyi ki okumuşum. 68 sayfalık kitabın D&R fiyatı yalnızca 6 TL. Son söz ise sadece benim için yazılıyor.

"ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım"

Huzursuzluk | Zülfü Livaneli

Okuduğum ilk Zülfü Livaneli kitabıydı diyerek başlamak istiyorum. Artık ayıp diyerek ilk gördüğüm kitabını attım sepete. Gelir gelmez de okumaya başladım. Kitap, IŞİD sebebiyle yaşadığı yerden ayrılıp Amerika'ya giden ve orada hayatını kaybeden Hüseyin'in, çocukluk arkadaşı gazeteci İbrahim tarafından anlatılışını okuyoruz. İbrahim, Hüseyin'in yaşadıklarını adım adım takip ediyor ve Livaneli, İbrahim ile birlikte günümüzün birçok acısına; sığınmacılara, işkence edilip öldürülenlere, kendi ülkesindeki savaştan kurtulup yabancı bir ülkede de yaşama savaşı verenlere değiniyor. 

Açıkçası bu kitabı okuyana kadar içimdeki milliyetçi sürekli aynı soruyu soruyordu: "savaş bile olsa, vatanını nasıl terk edebilirsin?!" Her durumu kendi içinde değerlendirmek yerine kendi içimde değerlendirmek gibi kötü bir huyum var. Bu kitapla o huyum biraz törpülenecektir diye umuyorum. Kimseyi yargılamak kimsenin haddi değilmiş çünkü, okuduklarımdan sonra bunu gördüm özellikle... Çok da ayrıntıya girmeyeyim ki siz de okuyun, mutlaka okuyun. Ben mi? Ben diğer Livaneli kitaplarına süzülmeye devam edeceğim. 160 sayfalık kitabın D&R fiyatı 15 TL.