Normalde ikinci sezonunu beklediğim işleri yazmam, daha çok dizi bitince son söz minvalinde olur. Kuş Uçuşu biraz istisnam sayılacak dizilerden birisi. Çünkü o kadar güçlü, bahsettiği sektöre vakıf olmamakla birlikte, o kadar sahici ki, yazmaktan kendimi alamıyorum. Her şeyin birbirinin tekrarı gibi olduğu, "piyasa" işlerinin yapıldığı günümüzde diğer ıvır zıvırların arasında adeta ışıl ışıl parlıyor. İlk dört bölümünü bir gece ikinci dört bölümünü de ertesi gece olmak üzere iki gecede bitti. Konuşalım öyleyse biraz.
Dizide belki de zamanın başından beri süregelmiş en temel sorunlardan birisi olan kuşak çatışması işleniyor. Y jenerasyonu ile Z jenerasyonu arasındaki bu çatışmayı hangimiz çocuğuyla, kardeşiyle, etrafındaki gençlerle ya da diğer açıdan bakalım anne babasıyla, abisiyle, ablasıyla yaşamıyor ki? Y jenerasyonunun bir üyesi olarak benden sonraki nesle baktığımda gençleri "fazla" iddialı görüyorum. Tamam özeleştiri yapmam gerekirse ben de epey ukalayımdır iddialı olduğum konularda. Fakat bu çocukların her şeyleri böyle sanki. Dizi tam da bu noktaya parmak basıyor ve bu jenerasyon ile empati kurmanızı sağlıyor. Evet bu çocuklar çok "fazla" ama bu tavırlarıyla bize anlatmaya, ispat etmeye çalıştıkları bir şeyler var sanki. Düşünsenize, biz bir şekilde hayatımızı rayın oturttuk. Belli bir çevremiz, işimiz gücümüz, şanslı olanlarımızın evi arabası var. Onlar içinse hayat daha zor. Ekonomik anlamda belki de tarihin en zor zamanlarından geçtiğimiz gibi, insani ilişkiler bağlamında da sosyal ağların sahteliğinin de getirdiği koskocaman bir yozlaşma ile karşı karşıyalar. En iyi dostunuzu düşünün, sonra da Z jenerasyonunun sizin en iyi dostunuza hissettiğiniz sevgi ve güveni kime hissedebileceğini sorgulayın. Dediğimi anlayacaksınız. Sırf bunları düşünüp sorgulattığı için bile çok kıymetli Kuş Uçuşu.
Diziden karakter tahlilinden dizinin kendisine dümen kırmanın vaktidir sanıyorum. Öteki Taraf isimli bir haber programının sunucusu Lale Kıran baş karakterimiz. Kendisinin ruhunu canım Birce Akalay üflemiş. Lale güzel, Lale cool, Lale eş, Lale anne, Lale dost, Lale yıkılmaz hatta sarsılmaz bir kale gibi, Lale hepimizin olmak istediği bir kadın. Lale bir aslan, ormanın kralı olan aslan. Baş rolü paylaştığı ve Miray Daner tarafından canlandırılan Aslı ise dizinin tabiriyle bir avcı kuş. Başta Lale'ye deli gibi hayran fakat sonradan onu bitirip yerini almaya hayatını adayan ve Z jenerasyonunu temsil eden karakterimiz. Lale'nin yüzyıllık arkadaşları Kenan (İbrahim Çelikkol) ve Müge (İrem Sak) yine haber ekibinin birer parçaları. Haberin yayınlandığı kanalın CEO'su Gül (Defne Kayalar, harikaydı) ve Lale'nin eşini canlandıran Selim (Burak Yamantürk) dizinin diğer karakterleri. Dizinin en kuvvetli taraflarından birisi ise aralarda sıklıkla karşımıza çıkan Nejat İşler'in sesi. Lale ile Aslı arasındaki o çatışmayı bir orman hikayesi gibi anlatan dış ses olarak karşımıza çıkıyor. Puslu/çamurlu sesiyle diziye can veren detaylardan, bence, en tatlısı.
Bu paragraf bir parça spoiler olabilir, izlemediyseniz okumadan önce dikkat edin. Dizide savunulan çok sağlam mottolar var. Dün boktun bugün koktun benim favorim açıkçası. Ama yukarıda farklı bir yönden savunduğum için kendimle çelişkiye düşmek istemiyorum şu an. Diğer önemli konu ise yine Z jenerasyonuna yapılan bir eleştiri aslında: Emek yoksa yemek yoktur. Biraz işin kolayını kovalıyorlar sanırım. Dizi özelinde konuşmak gerekirse Aslı, Lale'den artık nefret eder ve onun yerine geçmek için ayağını kaydırmaya çalışır. Yavaş yavaş ilerlemeden, çabalamadan direkt en tepeye oynuyor. Benim ilgimi çeken diğer motto ise dostluklarla ilgiliydi. Mesela Selim, Lale için sırtını yaslayabileceği kadar kuvvetli yaşadığı tüm şüphelere rağmen yaslanmaya devam edebilecek kadar sağlamdı. Müge ise tam aksine hırsın bazen dostluğun, sevginin bile önüne nasıl geçtiğinin ispatıydı adeta, kırıcıydı.
İzlediğim en sağlam işlerden birisiydi, şansıma bu sene izlediğim dizilerin çoğu böyle. Birce Akalay, sen müthiş bir kadınsın, lütfen bir şekilde buralarda olmaya devam et. İzleyin bu diziyi, ıskalamayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎