#GünlerdenGalatasaray - Bodrumspor

Bodrumspor 0-1 Galatasaray (Michy)
Galatasaray dün akşam Bodrum deplasmanına gitti. Hafif rüzgar problemi olmakla birlikte İstanbul'da oynayacağı bir maça göre çok daha derli toplu bir havada oynama fırsatı buldu, yaşasın Galatasaray balı! Aslında bal dışında iki diğer Galatasaray özelliği daha sahadaydı dün akşam. İlki milli ara sonrasında oynanan ninni şeklindeki oyundu. Bu sezon izlediğim muhtemelen en sıkıcı maçtı. Gol kabızlığı tüm maçta etkiliydi. Biraz daha güçlü bir rakibe karşı gol atamayabilir, hatta maçı kaybedebilirdik, not düşülsün. İkinci özellik ise kötü oyunla bağlantılı. Galatasaray şampiyon olduğu sezonlarda bunun gibi maçlar geçirir ve kötü oyuna rağmen 3 puanı hanesine yazdırır. Bu da Pollyanna perspektifinden baktığımızda gayet güzel görünüyor. Maçın tek golü Dries'in asistinde Michy'den geldi. Sonradan oyuna girip çevirdiği üçüncü maç olmuş. Severiz nöbetçi golcü. Hep övecek değilim ya bir tane de eleştirim var genel oyun haricinde. Yunus'u Galatasaray'ın her kademesinde izledim. Adana'ya, İngiltere'ye gitti takip ettim. Geri döndüğünde anası babası kadar sevindim. Fakat bu maç özelinde son kararı bir türlü veremedi. Topu kazanıyor, şahane. Sürmeye başlıyor, süper. Ama çalım, çalım, çalım... artık bayıyor bir noktadan sonra. Kaleye yanaşınca daha çok şut denemeli. Galatasaray ligde oynadığı 12 maçın 11'ini kazanıp birinde berabere kalarak 34 puanla rekor bir başlangıç yaptı. Yılandan korkmam nazardan korktuğum kadar. Öyleyse ne diyoruz? MAŞALLAH! Hedef 25, yürüyedurun!

#GünlerdenGalatasaray Samsunspor

Galatasaray 3-2 Samsunspor (Victor Osi x2, Michy)
BAY geçilen haftanın akabinde bir de milli takım arası olacakmış bu maçtan sonra. Galatasaray böyle on günde bir maç yaparsa nasıl doyacağız? sorusunun cevabını hali hazırda ben bulamıyorum, bulan haber etsin. Cevap bulamadığım bir diğer soru ise bu maçta Galatasaray aleyhine çalınan iki penaltının hangi akla hizmet çalındığı oldu. İlk penaltıda Galatasaray ceza sahasında olmasak faulü Davinson lehine verecek hakem, ikinci penaltı yine ceza sahamızda olmasa faul olarak çalmazdı bile. Yine de başaramadılar. Galatasaray en önemli topçusunun yokluğunda, müthiş bir maçın yorgunluğuna rağmen, ligin en çok puan toplayan ikinci takımı konumunda olan Samsun'u 3 golle geçti. Victor'un varlığının ne kadar kıymetli olduğunu bugün bir kez daha gördüm kendi adıma. Attığı goller, kaçırdıkları, yeni gelmesine rağmen sıfır adaptasyon sorunu yaşaması çok kıymetli. Maçın adamıdır bugün benim gözümde. Attığımız gollerin yanı sıra bir de Abdulkerim ile Davinson'un birer röveşata kaçırdığı, hem de aynı dakikada, pozisyon var ki "ağğğ" nidasıyla izledim. Maçın bir diğer önemi hafta içi oynanan Spurs maçında sakatlanan Mauro'ya yapılan iade-i itibardı. Mauro için sezonu kapattı diyorlar, inanmıyorum kendi adıma. Şubat sonu, mart başı gibi dönmüş olur +/-2 hafta oynar. Atılan üç golden sonra da Mauro'nun şarkısı Aşkın Olayım'ın çalması, Mauro'nun adının anons edilmesi ve maç sonunda da üçlüye gelmesi Galatasaray'ın aile olduğunun dosta düşmana ilanıydı gözümde. Gurur duydum. Hedef 25, yürüyedurun!

ps: dün 10 Kasım'dı malum. Bu koreografiyi eklemeden geçemedim. Mustafa Kemal Paşamın ruhu şad olsun!