Aşk Tesadüfleri Sever | 2011

Yollarımız hiç kesişmemiş, bu eylül akşamı dışında.. Böyle der Bülent Ortaçgil güzel şarkısı Eylül Akşamı'nda. Filmin soundtrack'inde yer alan eserlerden biri olan Eylül Akşamı'nın bu dizesi, aslında filmin de bi nevi özeti gibiydi. Ömer Faruk Sorak'ın yönettiği filmde Mehmet Günsur oynuyor ki, böyle başarılı bi oyunculuğa karşı nasıl tarafsız kalıp yorumlarımı yazacağımı ben de bilmiyorum. Bakalım neler çıkacak..

Film Ankara'da aynı gün doğup gençlik dönemlerine kadar Ankara'da yaşayan sonra da İstanbul'a taşınan Özgür (Mehmet Günsur) ve Deniz'in (Belçim Erdoğan) hikayelerini anlatıyor. Çok da sağlam bir kadroyla yapıyor bu işi. Başrollerin dışında Altan Erkekli, Yılmaz Gruda, Şebnem Sönmez ve Ayda Aksel gibi tecrübeli ve kaliteli oyuncularla zenginleşmiş bir kadronun işi Aşk Tesadüfleri Sever. Bu kadronun başında da Ömer Faruk Sorak gibi başarılı bir yönetmen mevcut. Daha ne olsun demek geliyor içimden. Filmdeki oyunculuklar gerçekten çok başarılı. Öyle ki, bilhassa Altan Erkekli'nin sahnelerinde buram buram kalite kokuyor. Yiğit Özşener'in de oyunculuğunu çok beğendim ben filmde. Yan rollerden birine sahip olmakla birlikte, ilişkinin kangren tarafını başarılı canlandırmış. Keza filmdeki çocuk oyunculuklar da çok başarılıydı. Mehmet Günsur'un çocukluğunu oynayan delikanlı, geleceğin en başarılı oyuncularından biri olacak. Buraya yazdım..

Filmin en çok eleştirilen noktası şüphesiz ki tesadüflerin abartılı olması. Aynı gün doğdular, aynı mahallede büyüdüler, aynı şehire, aynı gün gittiler. Evet belki abartıldığı doğrudur. Ama imkansız mı filmdeki tüm yaşananlar? Çok spoiler'a girmemeye çalışarak anlatıyorum, iki insan aynı mahallede yaşayıp, aynı hastanede pekala aynı gün doğabilir. Olamaz mı olabilir :) Bi tek belki sonu çok müthiş tesadüf olabilir, hani anca filmlerde olur tepkisi verdiğimiz cinsten.. Fakat diğer kısımların abartı teşkil ettiği fikrine katılmıyorum ben. Bir diğer eleştiri ise 2003 yapımı, Cesaretin Var mı Aşka? filminden bol bol alıntı yapıldığına dair. Yer yer benim de aklıma getirdi, bu eleştiriye maalesef katılıyorum. Ama girişte dedik ya senede bi filmde belki gördüğümüz, belki göremediğimiz Mehmet Günsur'un filmini eleştirmeye kıyamıyorum. Film 2 saate yakın, vakit ayırıp izler misiniz bilmiyorum ama denemeye değer bence. En azından Mehmet Günsur için, Yiğit Özşener için, Şebnem Sönmez için, Altan Erkekli için.. Film hala gösterimde olduğu için spoiler'a da bi kaç cümleyle birlikte yazıyı tamamlayabilirim sanırım.


Spoileeer!

Filmin büyük kısmında gözlerim dolu doluydu. Fakat sonunda, o son sahnelerde, kendimi tutamayıp açtım muslukları. Ağlamaktan helak oldum diyemem evet, lakin gerçekten gözyaşı döktüğümü söylemek zorundayım. Ve evet, Mehmet Günsur çok başarılıydı :)
ps: Sevdiceğe özel not; filmde diyor ki, bazen bi ömür ararsın bulunmaz, bazen ilk görüşte anlarsın o senin kaderindir. O, olduğun için, ilk görüşte anlattığın için teşekkürler :)

Yapım: 2010 , 2011 ~ Türkiye
Tür: Dram, Romantik
Oyuncular: Mehmet Günsür, Belçim Erdoğan, Altan Erkekli, Şebnem Sönmez, Ayda Aksel
Yönetmen: Ömer Faruk Sorak
Senaryo: Nuran Evren Şit, Evren şit, Ipek Sorak
Yapımcı: Oğuz Peri
Görüntü Yönetmeni: Veli Kuzlu
Görüntü Yönetmeni: Şebnem Ferah, Teoman, Demir Demirkan, Müslüm Gürses, Bülent Ortaçgil, Ozan Çolakoğlu, Redd, Tanju Okan, Tnk, R.e.m.
Filmin Websitesi: http://www.asktesaduflerisever.com/
Süre: 1 saat 58 dk
Gösterim Tarihi: 04 Şubat 2011 (Türkiye)

Konu: “Aşk Tesadüfleri Sever”, doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz’in (Belçim Bilgin) birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor. Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarını ziyaret ederek, o yılların artık unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğelerinden, müziklerinden, yaşam biçimlerinden ve alışkanlıklarından besleniyor. “Aşk Tesadüfleri Sever” pek çok gerçek hikayeden yola çıkılarak derlenmiş olaylar bütünüyle; İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı nostaljik yolculuğun içinde izleyiciye doyurucu, duygusal, yıllarca akıllardan çıkmayacak bir aşk filmi vaad ediyor.