Kafamın içinde kötü hatıraları silen bir merkez var sanırım ve 7/24 çalışmaya devam ediyor. Dişlilerin döndüğü, hatıraların kutu kutu çöpe atıldığı bir mekanizma var bence kafamın içinde. Lisede bir arkadaşım bu huyuma o kadar kızmıştı ki, "anneni babanı öldürseler, katilini affetmek için bir güzel anı bulur çıkarırsın" demişti. Muhtemelen yine kötü bir şey olmuştu ve üzerine bu sözü söylemişti. Görüyor musunuz ben olayı değil, kızın söylediği şeyi hatırlıyorum mesela.
Gerçekten geriye dönüp bakınca kimseye kin beslediğimi hatırlamıyorum. Kalbimi en çok kıran insanı düşündüğümde bile yüzümde pembe bir tebessüm çıkıyor ortaya. Bu kısa vadede değilse de uzun vadede beni daha mutlu bir insan yaptı. En büyük artısı da kimseye kin beslemediğim için o nefretin ağırlığını taşımıyor olmak. En büyük eksisi ise insanların hastalıklarını, ölümlerini, kayıplarını da inkar edip güzel dileklerimi onlara iletemiyor olmam. Bu seni insanların gözünde kıymet bilmez, vefasız ve duygusuz biri yapıyor maalesef. Oysa sen insanların yaşadığı acıyı ve hüznü en derinden zaten hissediyorsun. Ama inkar ederek kötü şeyler hiç olmamış gibi yapıyor ve geçmesini istiyorsun. Sadece unutabilmeyi. Bu konuda başarılı olduğum aşikar.
İnsanların acılarını biraz daha paylaşabiliyor olmak, en azından bunu dillendirebilmek isterdim. Başaramıyorsam bana kızmayın. Bilin. Bu kız minareden yükselen selayı duyduğu zaman bile duygulanır. Sevdiklerinin acısını nasıl paylaşmaz... Sahi, insanlarla konuşmadan onların yanında olduğunu, acılarını paylaştığını anlatmanın bir yolu yok mudur?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎