Listemizin bugünkü maddesi aslında güncel de bir konu. Şöyle ki, bugünkü maddem "büyük bir futbol şampiyonasını yerinden izlemek". 29 yaşındayım, bilinçli olarak 20 senedir futbol izliyorum. 5 Avrupa, 5 Dünya Kupası izledim. Hayal meyal hatırladıklarım içinde aktif olarak bulunmadıklarımız. Kafamda netleşen maçlar ise 2002 ve 2008'e ait, içinde olduklarımıza. Ama düşünsene, şehirler arasında yolculuğu yapabildiğin takdirde 1 aylık turnuvanın tüm maçlarını izliyorsun, hepsini statta izliyorsun. Bunun verdiği taraftarlık hazzı çok başka olsa gerek.
Şu an Fransa'da olsam mesela, Paris senin Toulouse benim, Lyon senin Lille benim fıtı fıtı gezsem maçları. İngiliz ve/veya Rusların arasına düşmezsem sıkıntı yok. Giyeceksin kırmızı bi tişört, alacaksın eline bayrağını, sallaya sallaya dolaşacaksın boş zamanlarında. Gerçi boş zaman da kalmıyor maçlardan maşallah ama işin raconu bu değil mi... 25€'ya bile bilet var ki Galatasaray maçlarının geçtiğimiz sezon 50 - 100 TL bandında olduğunu düşününce hiçbir şey gibi görünüyor. En pahalı bilet tabii ki 85€ ile final maçı. Bahsettiğim fiyatlar elbette 4. kategori olan statların en ücra yerlerinin fiyatı ama orada amaç maçı stattan seyretmek değil, o statta bulunup "oradaydım" diyebilmek. ANLAYAMAZSINIZ.......
Şaka bi yana kaba bir hesap yapınca 5bin gibi bir meblağ ile paşalar gibi o 1 ay geçer. Yukarıda yazdığım "TÜM MAÇLARA GİDİCEM EN ÇOK BEN İZLİCEM" kafası elbette heyecanla yazılmış bir cümle -şair bu cümleleri yazarken turnuvanın en iyi maçı olan İtalya-Belçika maçını izliyor coşkuyu anlayın- Ufak ufak biriktirmeye başlayıp gerekli ayarlamaları yapsan 2 sene sonra Rusya'da düzenlenecek Dünya Kupasına gitmek işten bile değil. 14 Haziran - 15 Temmuz tarihleri arasında efil efil Rusya sokaklarında gezmeyi saymıyorum bile bak! Yaaaa çok iyi olmaz mı be?! Öyleyse Allah tüm isteyenlere versin diyor ve son sözü Sibel Tüzün'e bırakıyorum: "aman bize nasip olur inşallah!"
Amin der misiniz? Teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎