Okumadığım Ahmet Ümit kitaplarından biriydi Agatha'nın Anahtarı. Sanıyorum ilk kez 99'da basılmış, bu yazıyı okuyan birçok kişiyle hemen hemen yaşıt olan bir eser. Ahmet Ümit'in ilk kitaplarından biridir sanıyorum. Çünkü kitapta inceden bir acemilik hissediliyor. Kitap Ahmet Ümit'in daha önce okuduğum Şeytan Ayrıntıda Gizlidir kitabını andırıyor epey. Ondaki gibi kısa kısa hikayeler var. Bugünkü kitaplarda başkomiser olarak okuduğumuz Nevzat, kitabın yazıldığı dönemlerde komiser ve Ali de yeni göreve başlayan bir polis memuru olarak karşımıza çıkıyor. Seri kitaplardaki karakterlerin zaman içindeki gelişimini bir yeni bir eski kitap okuyunca daha net görmek mümkün. Kitaptaki hikayelerden birinde mesela sevgilisini öldüren bir kadınla ilgili Ali diyor ki "bir kadın tarafından bu kadar sevilmeyi isterdim". Bu cümleyi okurken Zeynep'i düşünüp istemsiz şekilde tebessüm ettim. Kitaptaki hikayeler birbirinden bağımsız. Neticede cinayet masasının çözdüğü birçok farklı türde cinayet var. Gerçekten kader mahkumu olanlar, gerçekten cani olanlar, gerçekten sevdiği insanı öldürenler... Ne ararsan var denecek cinsten. Durup düşününce biraz da haber takip ediyorsanız hikayelerin aslında sadece hikaye olmadığını fark ediyorsunuz. Özetle keyif alınan bir Ahmet Ümit kitabı daha attım koleksiyonuma. Kitabın bendeki baskısı Everest Yayınlarından, 148 sayfa ve 16 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎