14 maç oynandı 2018/2019 sezonunda. Galatasaray oynadığı 14 maçın 7 tanesini kazandı 3 tanesinde berabere kaldı 4 tanesinde mağlup oldu. Bu maçların neredeyse tamamında da hakemler tarafından aleyhinde bir karar verildi. Gelin geride kalan 14 haftaya şöyle bir bakalım, hafızalar tazelensin, zihinler açılsın ve uyuyan güzel Galatasaray yönetimine bir mesaj yollayalım. Bakalım karşı taraf mı haklı, karşı taraf derken Galatasaray hariç tüm Türk futbol kamuoyundan bahsediyorum, yoksa Galatasaray mı?
ps: yazının devamındaki videolar, fotoğraflar ve bilgilerin tamamı internetten alınmıştır.
Galatasaray'ın aleyhine verilen ilk karar henüz lig başlamadan Akhisar ile oynanan süper kupa finalinde gerçekleşti. Maçın hakemi Cüneyt Çakır'dı. Türkiye'de video yardımcı hakem uygulamasının ilk örneği olan bu maçta VAR ilk kez Galatasaray aleyhine kullanılmış oldu.
Pozisyonda, Dany'nin direkt gole giden oyuncuyu çekerek indirdiği ve kırmızı kart görmesi gerekirken pozisyona VAR kararıyla devam edildiği açıkça görülüyor. Taraflı tarafsız herkes Dany'nin kırmızı kart görmesi gerektiği konusunda hemfikir. Bu maçtan tam 6 gün sonra bu maçın hakemi Cüneyt Çakır, Çaykur Rizespor - Kasımpaşa maçına veriliyor. Yani hakem kararlarından, VAR'a rağmen memnunlar.
Kazandığımız maçlarda hakem hatası yok muydu peki? Elbette vardı, olmaz olur mu hiç! 4-1 yendiğimiz Akhisar maçı mesela. Kasımpaşa'nın tek golü penaltıdan geliyor. Ozan'ın hiçbir teması yokken verilen penaltı VAR marifetiyle Bülent Yıldırım tarafından veriliyor. VAR odasında ise tanıdık bir yüz olan Fırat Aydınus var.
Akhisar'a 3-0 yenildiğimiz maçta sağ kanattan akarak gelen Henry'nin Mustafa Yumlu tarafından bilinçli şekilde düşürülmesi var. Mustafa bu pozisyonda sarı kart alıyor ve maça devam ediyor. Pozisyonun kırmızı olması gerektiğini savunan "kaptan" Nando ise itirazdan sarı kart yiyor. Yani yukarıdaki hareketi yapan arkadaş ile takımının haklarını savunan kaptana aynı ceza veriliyor. Hakem Yaşar Kemal Uğurlu ertesi hafta Beşiktaş - Kayserispor maçına veriliyor. Yani sonuçtan yine memnunlar.
Yine kazandığımız bir maça gidelim. Erzurumspor maçı. Maicon'un golüyle 1-0 kazandı Galatasaray bu maçı. Garry'nin bariz şekilde çekilerek ceza sahası içerisinde indirildiği yukarıdaki pozisyonun akabinde hakem Alper Ulusoy yine VAR uygulamasını kullanarak maça devam kararı verdi. Dünya üzerinde bu pozisyona penaltı değil diyen tek insan olarak da ertesi hafta Kayserispor - Rizespor maçında VAR odasına gönderildi. Herhalde çok beğenmişler penaltı verilmeyen bu pozisyonu izleyişini ki kendisini videoların başına göndermişler.
Birkaç hafta sonra Galatasaray bu kez de Malatya deplasmanına gidiyor. Galatasaray'ın bu deplasmanda cezalı duruma düşerek bırakmak durumunda kaldığı futbolcusu ise Mariano. İzleyelim pozisyonu yukarıdaki videodan. Pozisyon maçın hakemi Halis Özkahya'nın hemen önünde oluyor. Burnunun dibinde diyebileceğimiz kadar yakın bir noktada hatta! Peki bu pozisyonda Mariano'ya sarı kart çıkıp Mariano ertesi hafta Fenerbahçe maçında forma giyemezken hakem nerede dersiniz? Başakşehir - Beşiktaş maçının hakemi olarak sahada elbette! Ceza yok, uyarı yok, yapılan haksızlık yanına kalıyor.
Yine aynı maçta Malatya'da Sadık'ın Muğdat'ı ceza sahası içinde hem de topsuz alanda yere düşürmesi yine tertemiz bir penaltı değil de nedir?
Gelelim takımın yarısının ceza aldığı Fenerbahçe maçına. Bin derdim var hangisine yanayım demiş ya büyüklerimiz, bin mevzu var hangisinden başlayayım diyorum ben de... Fenerbahçe maçının en bariz pozisyonu elbette Belhanda ile Valbuena arasında yaşanan taç krizi. Taç Fenerbahçe'ye ait değilken Fırat Aydınus'un da engellememesiyle bir güzel tacı kullandılar. Bakın o pozisyonda Belhanda'yı haksız bulduğum şerhini düşerek söylüyorum o hata gitti Galatasaray kalesinde gol oldu ve ortam o andan itibaren gerilmeye başladı.
Maçın yine ikinci yarısında Serdar'ın yediği dirsek neticesinde yerde kalması ve yine penaltı verilmemesi de gerginliği yükseltmeye devam etti. Bu gerginlik de Galatasaray'dan Fatih Terim başta olmak üzere birçok oyuncunun maç cezaları almasıyla neticelendi. Ortamı sakinleştirip krizi yönetemeyen Fırat Aydınus ne oldu peki? Ertesi hafta Erzurum - Göztepe maçında VAR odasına gönderildi.
Galatasaray'ın deplasmanda 3-0 kazandığı Kayserispor maçında hakem Ümit Öztürk, Sinan'ın ceza sahası içerisinde maruz kaldığı faulle yerde kalması sonrasında VAR'a giderek penaltıyı vermedi ve Çaykur Rizespor - Sivasspor maçı ile bir sonraki hafta sahalara geri döndü. Bu arada maçtan önce Kayserispor'a kazanmaları halinde para vereceklerini söyleyen Boydak Holding CEO'su da 3-0'lık mağlubiyet sonrasında alenen vereceğini söylediği teşviki muhtemelen ödememiştir.
Konyaspor maçında dünya üzerinde Serdar'ın tertemiz topu söktüğü yukarıdaki pozisyona yine penaltı diyen tek kişi hakem Hüseyin Göçek oldu. Hakemlerin de insan olduğu ve her insanın hata yapabileceği düsturundan çıkan video hakem uygulamasına gitmeye gerek bile duymadı Hüseyin Göçek. Kendisi ya bir android yani insan değil dolayısıyla hata yapamaz ya da bu işin içinde bambaşka bir iş var ve kasıtlı olarak, bilinçli olarak Galatasaray aleyhine penaltılar çalıyorlar.
Pozisyonun ardından kırmızı kartla oyun dışında kalan Serdar'ın 3 maç ceza alması da cabası. Olmayan penaltı yüzünden kaçırılan 2 tanesi derbi olan 3 maç... Ayağı kırılmadığı için şükretmemiz gerek gerçi. 3 maç ne ki, Allah korumuş Serdar'ı.
Bu maçta Fernando'ya yapılan yukarıdaki faul de kartsız geçildi. Doğrudan oyuncunun kafasına hem de tabanla yapılan bu hareketin istenmeyen binbir sonucu olabilecekken kartsız geçilmesi hangi kurala sığdırıldı acaba? Bu maçta hakem olan Hüseyin Göçek ile VAR odasında bulunan Halis Özkahya'nın bir süre maç yönetmeyeceği açıklandı. Nihayet Galatasaray haklı bulundu 13. haftanın sonunda. Peki giden 2 puan? Peki Serdar'a verilen 3 maçlık ceza? İşte onların cevabı yok. Çünkü bu ülkede her şeyi kazanırsın ama hak ettiğini asla!
Ve artık sabrın taştığı maç olan Beşiktaş deplasmanına. Bir kere baştan söyleyeyim Beşiktaş hiçbir top oynamadan tamamen hakem yardımıyla galibiyete yürüdü. Beşiktaş'a verilen penaltı ile başlıyorum. Beşiktaş'a verilen penaltı %100 doğru. Eren'in dirseği vücudundan ayrı topla temas ediyor ve penaltı veriliyor hiçbir sıkıntı yok. Gel gelelim penaltı pozisyonunun olduğu çift vuruş için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Eren'in penaltısına benzer şekilde Vida'nın da dirseğinin vücudundan ayrı olduğunu ve fakat aynı maç içerisinde olmasına rağmen bu pozisyona penaltı verilmediğini görüyoruz. Yine pozisyonun VAR üzerinden izlendiğini eklemeye gerek VAR mı bilmiyorum!
Yine Galatasaray lehine verilmeyen bir diğer penaltı ise Henry'nin pozisyonu. Necip tarafından düşürülüyor, düşürülürken top koluna değdiği için verilmiş olan penaltı VAR ile iptal ediliyor. Henry'nin niyeti Necip'in üzerinden atlayıp gole gitmek ama Cüneyt Çakır durur mu? Veriyor elle oynamayı!
Vida'nın sağ kanatta Mariano çıkarken elle çıkardığı pozisyonun karşılığı normal şartlar altında buz gibi bir sarı kart. Peki verildi mi? Hayır! Medel'in Selçuk ile güreşmeye niyetinin olup Selçuk'un sarı kart almasıyla biten bir pozisyonumuz daha vardı fakat elbette görüntüsünü bulamadım. Bu pozisyonda Medel'in zaten bir sarı kartı da vardı bu arada. Yani ikinci sarıdan kırmızı ile oyun dışında kalması gerekiyordu ki Medel'in kendisi bile bu maçı oyundan alınarak tamamladığına inanamamıştır muhtemelen.
Bu sezonun başlarında Galatasaray aleyhine yürütülen bir yabancı sınırı kampanyası vardı. Futbolun unsurları olan futbolcular, teknik direktörler, yöneticiler ve basının dışında siyasilerin bile dilinde doğrudan Galatasaray'a yöneltilen yabancı sınırı eleştirisi var ki kadrosunda Galatasaray'dan daha fazla yabancı olan, ilk onbirlerinde altyapılarından bir tek oyuncu bulunmayan kulüplerin eleştirisi kadar, siyasilerin de kendilerini ilgilendirmeyen bir alanda bu kadar yorum yapıyor olması epey manidar gelmişti o günlerde. Sonraları bu eleştiriler bıçak gibi kesildi niyeyse ve kesilmesi tam da Galatasaray'ın puan kaybettiği haftalara denk geldi. Bugün Galatasaray 4. sırada ve hiç kimse yabancı sınırından bahsetmiyor. Ne futbolun unsurları ne de siyasiler...
Galatasaray'ın yediği son 11 golün 6'sının penaltıdan olduğunu, VAR kararları ile en çok Galatasaray aleyhine penaltı kararı verildiğini ve lehine en az karar çıkan takım olduğunu biliyor muydunuz? Ben dün öğrendim. Beşiktaş maçını izlerken. Birileri kardeşçilik oynadığını öne sürüp sonra da kamuoyu baskısına dayanamayıp "aaa bizim imzaladığımız bildiri o değildi" diye Galatasaray'ı yalnız bırakırken işte Galatasaray tüm bunlara karşı mücadele ediyor. Yazının üst kısımlarında bahsi geçen hakemler bir de Türkiye'nin en iyi hakemleri olarak ulusal ve uluslararası birçok müsabakada forma giyiyorlar. Mancini'nin de dediği gibi, en iyisi buysa yazık bize. Yapılan tüm bu hareketlerin maksatlı olduğunu, bir proje takımı olan ve hükümetçe alenen desteklenen Başakşehir'in şampiyon yapılmaya çalışıldığını, Galatasaray'ın teknik direktörü Fatih Terim'in TFF'ye karşı kazandığı davanın -tabiri caizse- kuyruk acısıyla göstere göstere eyyam yapıldığını görmeyen Galatasaraylı yok zaten de artık biraz onuru, şerefi, haysiyeti ve adalet duygusu olan diğer takım taraftarları ve futbol kamuoyunun da görmesini istedim şahsen. Birçok maçı unuttuğuma emin olmakla birlikte yangını söndürmeye bir damlacık su taşıyabildiysem kendimi şanslı addederim. Umuyorum Galatasaray yöneticilerinde de adalet ve Galatasaray'ın hakkını arama duygusu benim kadar yoğundur. Kendileri her ne kadar farkında olmasalar da bu taraftarı arkalarına alırlarsa başaramayacakları şey yok çünkü. Kenetlenin! Başka Galatasaray yok!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎