Hiç adıyla bu denli çelişen bir kitap okumamıştım. Kitap boyunca mutluluğu aradım durdum adeta. Kitap öncelikle müthiş bir kurgu barındırıyor. Kitaptan kopamıyorsunuz. Olay örgüsünde bir boşluk bulmak güç. Anlatım dili tüm Livaneli kitaplarında olduğu gibi yalın ve akıcı. Kitabın ne kadar çarpıcı olduğunu şuradan anlıyorum; kitap tam 20 sene önce yazılmış ve bugün, yazık ki, hala aynı sorunlar güncelliğini koruyor kalp acıtacak şekilde. Ülke halen kutuplaşmaya devam ediyor, kadınlara halen tecavüz ediliyor, kadınlar halen bir şeylere kurban edilmeye devam ediliyor, terör hala bir sorun olarak karşımıza dikiliyor. Kitapta bunların tamamına bir temas var. Livaneli, tüm sorunlara dokunup geçiyor ve bu sorunlara dokunurken de kitabın olay örgüsünü ve ana konusunu ıskalamadan yapıyor. Üç ana karakterimiz var Meryem, amcasının oğlu Cemal ve Profesör İrfan. Başta birbirinden bağımsız bölümlerle ilerleyen bu üç karakterin hikayesi bir noktadan sonra birleşiyor ve tek hikaye olarak sürüyor. Okumayanlar için buradan sonrasını kesiyorum. Zira ben epey merak ettim okurken hem bu üç hikaye nasıl ortak bir payda üzerine toplanacak hem de nasıl birbirinden ayrılacak yahut nihayete erecek diye. Adettendir filminden de bahsedilir ya. Bu kitabın bir de filmi var fakat ben kitabı yeni okuduğum gibi filmi de izlemedim. İzlemeyişimin sebebi de Özgü Namal. Sevemedim şu kızı bir türlü... Kitabın benim elimdeki baskısı fotoğrafta gördüğünüz üzere Doğan Kitap, 392 sayfa ve 37 TL. Kesinlikle okumalısınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎