Shutter Island ~ Zindan Adası | 2010

2010 yılında aslında yönetmenler ve senaristler bol bol psikolojik gerilim filmlerine yöneldiler dersek yanlış olmaz sanırım. Öyle ki oscar'a aday gösterilen, Black Swan ve Inception bu türün en güzel örneklerinden ikisi olarak hafızamızda yer etmeyi başardı. Aynı türde, yine 2010'da yapılmış bir diğer film ise Shutter Island, yani Zindan Adası.

Martin Scorsese ve Leonardo Di Caprio'nun birlikte çalıştığı 4. film Zindan Adası. Daha önce ikilinin yine birlikte çalıştığı Köstebek'in ardından, Scorsese, birlikte daha birçok işe imza atacaklarının sinyalini vermişti zaten. Zindan Adası bu işlerin ilki değil, sonuncusu da olmayacaktır yüksek ihtimal. Çünkü, ikilinin tescillenmiş başarıları ve itiraf etmek gerekirse keyifli bi kimyası var. Zindan Adası'nda Leo dışında, bir de Mark Ruffalo var ki, kendisini gizli kahraman ilan etmek lazım. Mark Ruffalo'nun oynadığı roller çok ön planda değildir belki ama filmlerde önemli bi yere sahiptir. Bu yüzden gizli kahraman bence. Filmin öne çıkan yönleri, bi kere müzikleri. Sanırım spoiler sayılmaz şunu dersem, normal bi kapı açılma sahnesinin bile müthiş bir müzikle geriliminin yükseltilmesini ayakta alkışlamak lazım. Sonra görsel ögeler. Filmin çekildiği mekan, plato da olsa, gerçek de olsa, filmin gerginliğine puslu bir hava katarak üstüne düşeni fazlasıyla yapıyor. Ve Scorsese, neden bu kadar başarılı bi yönetmen olduğunu görmek için filmi izlemeniz yeterli. Gerisini spoiler'a sakladım..

Spoileeer!

Bazı filmler vardır, her izleyen başka bi anlam çıkarır filmden, filmin finalinden.. Mesela Inception'ın finalinde kimi der ki film arafta bitti, kimi ise der ki hayır bence film gerçek zamanda bitti. Zindan Adası'nda da benzer bi durum söz konusu. Ted'in filmin sonunda gerçekten delirdiğini mi, yoksa en başından beri mi deli olduğunu anlamak zor. Benim düşüncem, Ted, kendisine verilen ilaçların ardından bu hâle geliyor. Bu kanıya şurdan vardım, birincisi Ted, Chuck ile konuşurken, Chuck'ın kendine yaşadığı yer ile ilgili yalan söylediğini fark ediyor. Yani, adadaki doktorlarla iş birliği yaptığının farkına varıyor. İkincisi ve daha önemlisi ise, bi mağarada karşılaştığı doktor. O da mı hayaldi o da mı simülasyondu?! Üçüncüsü ise konuştuğu hastalardan birinin defterine "run!" yazması.. Son sahnedeki replik ise, kabullenmenin, kaçamayacağının farkına varmanın ya da pes etmenin göstergesi olabilir. Bilmiyorum, belki de tekrar izlemeliyim.

Bildiğim tek şey ise, göl sahnesinde çok kötü olduğum. Ted'in Rachel'a "beni biraz sevdiysen lütfen sus, konuşma" demesi çok etkileyiciydi.

IMDB Puanı: 8.0/10
Yapım: 2010 ~ ABD
Tür: Dram, Gerilim, Gizem, Korku, Psikolojik
Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Mark Ruffalo, Ben Kingsley, Michelle Williams, Emily Mortimer
Yönetmen: Martin Scorsese
Senaryo: Laeta Kalogridis
Senaryo (Kitap): Dennis Lehane
Yapımcı: Martin Scorsese, Dennis Lehane, Brad Grey, Mike Medavoy, Laeta Kalogridis
Görüntü Yönetmeni: Robert Richardson
Dağıtım: UIP Filmcilik
Filmin Websitesi: http://www.shutterisland.com/
Süre: 2 saat 28 dk
Gösterim Tarihi: 12 Mart 2010 (Türkiye)

Konu: “Departed-Köstebek” ile Oscar ödülü kazanan yönetmen Martin Scorsese’in yönettiği “Shutter Island-Zindan Adası”nda, Massachussets sahili açıklarındaki bir adada suç işlemiş akıl hastalarının tedavi edildiği hastanedeki bir katilin esrarengiz şekilde kayboluşunu soruşturmakla görevlendirilen Teddy Daniels (Leonardo DiCaprio) ve Chuck Aule (Mark Ruffalo) adlı iki polisin baş döndüren hikayesi konu ediliyor.