Canım cicim doktor

ilaç içtikten sonra na böyle oluyorum ben :/
Kötü, karamsar şeyleri çok yazmak istemem. Blogda da yazdığım yazıların içinde %1-2 civarındadır bu yazılar. Çok çok kötü bişey olursa, yazıyorum rahatlıyorum kafasıyla yazarım hatta. Hastalık, tahliller, sonuçlar, doktorlar... Bunları alt alta yazınca kötü, kapkara bi tablo çıkar normalde ama yok işte. Bugünlerde durum hiç de öyle değil :) Doktor deyince, tahliller deyince, hastalık deyince somurtmak yerine gamze gamze gülüyorum :)

1.5 yaşında fark edilmiş ilk rahatsızlığım. Özetle fosfor eksikliğine bağlı kemik zayıflığı var bende. İlaçlarımı düzenli almazsam, kemikler zayıflıyor ve sıkıntı çıkarıyorlar. 3 hap alıp geçen bişey değil. Kaldı ki 25 yaşına gireceğim düşünülürse, aldığım hapın 3 değil, üç milyon üç yüz otuz üç bin üç yüz otuz üç tane olduğunu göreceğiz. Neyse ayrıntılara boğmayayım, kronik bi rahatsızlık maalesef. Her şeyin bir vakti var der ya büyükler, işte tam da onu yaşadım ben hastalığım konusunda. Yaklaşık bir sene evvel, tanıştım doktorumla. Argo tabir olacak belki ama, çok kafa adam Levent Hoca. Doktor gibi değil de, arkadaş gibi bi adam. Somurtuk değil bi kere ki hayatta gelemem soğuk, somurtuk insana. Sempatik olduğu kadar ciddileşebiliyor da. "Bu ilaçlar içilecek küçük hanım" diyor mesela. Sıkıyosa içme heheheytt!! 

Bi de ben eskisi kadar çocuk değilim artık. Önceden tadını sevmiyorum, midemi bozuyor, iştahımı kesiyor diye mızıtır içmezdim (yazar burda sad but true'nun Allahını yapıyor). Şimdiyse ilaçların iyi geldiğinin farkındalığıyla içiyorum. Tamam arada bi aksattığım oluyor. Ama olur o kadar la. Tarlaları bile sürekli ekmiyolar, nadasa bırakıyolar. Neyse, rutin kontrollerim var önceden ayda bir oluyordu, sonra iki ayda bir oldu, bugün aldığım son randevu ise üç ay sonra yani şubata verildi. Bu ne demek? İyi yoldayım. Öyle her ay uğraşmana gerek yok iyisin iyisin Serap diyor yani tahliller bana. Tahliller iyi yönde gidiyor gitmesine de, ben hala hastaneye gidip kan vermeye çekiniyorum. İğneden korktuğumdan falan değil, ya yine işler kötü giderse diye endişemden. Allaha çok şükür son bi senedir kötüye gitmedi, aksine yükseldi durdu. Ben kendimi biliyosam, zaten uzun süredir bu kadar iyi hissetmiyorum fiziksel olarak. D vitaminiydi, fosforuydu, magnezyumuydu, vücut depoluyor da depoluyor. İyiyim ben yani. Hep dedim, hep diyorum, hep diyeceğim. Sebep olandan Allah razı olsun. Ailemden sonra en çok duamı alan insanlardan bi tanesi oldu Levent Hoca. Kimseler tanımasın onu, hiç bi yere tayini falan da çıkmasın. Hastaneye her gittiğimde onunla 5-10 dakika çene çalmadan dönmeyeyim :)

Bugünkü iç dökme seansımızı da burada noktalarken herkese sağlıklı günler diliyorum. Yarın izin günü Allahım şükür! Şöyle de bi şarkımız olsun bugüne dair. Benmişim, kendimi savunurken en çok hançerleyen, bir meçhul olmuşum failimden ama..  

4 yorum:

  1. her doktora dıgınsınde bu kadar malzeme cıkıyosa maşaallah cok guzeldı yazın:D

    YanıtlaSil
  2. Her gidişimden ziyade, gittiklerimin toplamından bu yazı çıktı. Daha da çıkmaz :)

    YanıtlaSil

Yazın bakalım 😎