İki kulvarda şampiyonluktu hedeflenen sezonun ilk yarısının ardından. Şampiyonluk yolunda adım adım ilerleniyor ki, yere batasıca playoff olmasaydı şimdiden şampiyonluk turunu atmıştık bile. Hem de Saraçoğlu'nda. Neyse olan olmuş.
İkinci hedef de Türkiye Kupası'ydı. Gel gelelim dün akşam Sivasspor'a elenince o hedeften saptı Galatasaray. Şimdi tek odaklanılması gereken şey ligin kazanılıp Şampiyonlar Ligi'ne kalmak. Dün akşam yenildiğimizde üzüldüm, sinirlendim aslında. Fakat sabah salim kafayla düşününce yenilmek birkaç açıdan iyi oldu. "Türkiye Kupası çok overrated yææ" edebiyatına girmeyeceğim, baştan söyleyeyim. Galatasaray çok iyi futbol oynadı uzun süre. Seriler yaptı, en yakın takipçisine 9 puan fark attı falan.. Tüm bunlar takımda, rehavet olmuyor olmaz dense bile, bir rahatlama getirir psikolojik açıdan. Bu rehavetin soğuk suyla duş aldırılması lazımdı ki, takım kupadan elendi. Öte yandan, Galatasaray'ın mimarı olan Fatih Terim ağzıyla kuş tutsa beğenmeyecek bir güruh var maalesef. O kesim gömüldükleri yerden şöyle bir kafalarını çıkarıp etrafı süzdüler. Bir de son olarak Galatasaray elendi diye "çıldıran" rakipler var ki onlara girmek bile istemiyorum. Bir kısmının bileti zaten kesilmek üzere, kalan kısım da bence Türkiye yerine Avrupa'ya odaklansın. Aaaa pardon elenmişler miydi yaa? :(
Her şerde vardır bi hayır dedik, ileriye bakmaya devam ettik. Galatasaray'ın lakaplarından birisi de Kupa Beyi'dir. 7 sene alamadı ama? :( varsın alamasın. 17 sene daha alamasın ne olacak? Yürüyedur Galatasaray'ım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎