Dün izin günümdü dolayısıyla Fernando'nun bu şahane anını bugüne ertelemek zorunda kaldım. Çok duygusal bi andı, bloga yazıp tarihe not düşürmezsem içimde kalırdı, pazar akşamı yazmış olsaydım aceleye gelip içime sinmeyecekti falan.. İyi oldu böylesi iyi. Peki nereden çıktı Muslera'ya penaltı kullandırmak?
Şimdi olay şöyle başladı; geçtiğimiz haftalardan birinde Galatasaray'daki tüm yabancıların gol attığı bi tek Muslera'nın golü olmadığı muhabbeti dönmeye başladı. Sonra da Muslera'nın küçükken forvet olduğu fakat profesyonel hayatına kaleci olarak devam ettiğini öğrendik. Bu iki olay birleşince de Muslera penaltı kullansın ve gol atsın diye melemeye başladık biz taraftar olarak.
Fatih Terim başlarda pek gönüllü değildi aslında. Ama Manisaspor maçında artık ikinci penaltı olup da maçın bitimine de birkaç dakika kalınca, taraftar da müthiş tezahüratıyla Fatih Hoca'nın kanına girdi. Ama penaltı olup da taraftarın Muslera Muslera diye bağırmaya başladığı andaki Muslera gülüşünü ömrümün sonuna kadar unutamayacağıma eminim. Böyle tatlı, muzır, fırlama, sevimli ve gerçekten çok mutlu bir gülücük anı verdi kameralar ki aklıma geldikçe hem gülümsüyorum hem gözlerim doluyor.
Neyse bizim kaleden rakip kaleye Fatih Terim'in işaretiyle müthiş bi depar attı ve penaltı noktasına geldi. Topun başına geçti sağ köşeye topu sol köşeye de rakip kaleciyi göndererek kariyerinin ilk golüne imza attı. Öncesiyle, sonrasıyla ve her anıyla benim için ve eminim ki birçok futbol romantiği için müthiş bir anı oldu. Bu anı yaşatan Muslera ve Fatih Terim'e sonsuz teşekkürler. Böylece Muslera ligin hem en az gol yiyen hem de en çok gol atan kalecisi olarak 2011-2012 sezonunda tarihe geçti.
Gelelim fasulyenin faydalarına.. İki olay var aslında Muslera penaltısıyla ilgili. İlki Selçuk İnan'ın yaşadığı bir anlık duygusallık. Dışarıdan takip ettiğim kadarıyla Selçuk dünyanın en bencil olmayan insanlarından birisi. Bu maçta iki golü var. Penaltıyı gole çevirse belki de hayatında ilk kez hattrick yapacak. Ama taraftar o kadar çok Muslera dedi ki biraz buruk biraz belki de üzülerek bu penaltıyı Muslera'ya bıraktı. İkinci olay da bir kısım rakip taraftarların çıkardığı Galatasaray rakibiyle dalga geçiyor mottosuydu. Be adamlar, Galatasaray'ın futbolcusu değil mi Muslera? Penaltıyı Galatasaray kazanmadı mı? Kime ne ulan kimin kullanacağından. Biz böyle istedik hoca takdirini bu yönde kullandı. Gerisine ne düştüğünü de herkes biliyor. Kaldı ki bu ne rakip takımın düşüyor olmasıyla, ne Galatasaray'ın bazılarına çift haneli puan farkı attığıyla ne de başka bir şeyle alakalı. Bu duygusal bi andı Galatasaray takımı için. Öyle başladı, öyle bitti. Gerisi kendi işine baksın rica edeceğim.
Son söz; iyi ki bizimlesin Muslera. Ve iyi ki Galatasaraylıyım. Cansınız len :)
yenir ki bu! |
Fatih Terim başlarda pek gönüllü değildi aslında. Ama Manisaspor maçında artık ikinci penaltı olup da maçın bitimine de birkaç dakika kalınca, taraftar da müthiş tezahüratıyla Fatih Hoca'nın kanına girdi. Ama penaltı olup da taraftarın Muslera Muslera diye bağırmaya başladığı andaki Muslera gülüşünü ömrümün sonuna kadar unutamayacağıma eminim. Böyle tatlı, muzır, fırlama, sevimli ve gerçekten çok mutlu bir gülücük anı verdi kameralar ki aklıma geldikçe hem gülümsüyorum hem gözlerim doluyor.
Neyse bizim kaleden rakip kaleye Fatih Terim'in işaretiyle müthiş bi depar attı ve penaltı noktasına geldi. Topun başına geçti sağ köşeye topu sol köşeye de rakip kaleciyi göndererek kariyerinin ilk golüne imza attı. Öncesiyle, sonrasıyla ve her anıyla benim için ve eminim ki birçok futbol romantiği için müthiş bir anı oldu. Bu anı yaşatan Muslera ve Fatih Terim'e sonsuz teşekkürler. Böylece Muslera ligin hem en az gol yiyen hem de en çok gol atan kalecisi olarak 2011-2012 sezonunda tarihe geçti.
Gelelim fasulyenin faydalarına.. İki olay var aslında Muslera penaltısıyla ilgili. İlki Selçuk İnan'ın yaşadığı bir anlık duygusallık. Dışarıdan takip ettiğim kadarıyla Selçuk dünyanın en bencil olmayan insanlarından birisi. Bu maçta iki golü var. Penaltıyı gole çevirse belki de hayatında ilk kez hattrick yapacak. Ama taraftar o kadar çok Muslera dedi ki biraz buruk biraz belki de üzülerek bu penaltıyı Muslera'ya bıraktı. İkinci olay da bir kısım rakip taraftarların çıkardığı Galatasaray rakibiyle dalga geçiyor mottosuydu. Be adamlar, Galatasaray'ın futbolcusu değil mi Muslera? Penaltıyı Galatasaray kazanmadı mı? Kime ne ulan kimin kullanacağından. Biz böyle istedik hoca takdirini bu yönde kullandı. Gerisine ne düştüğünü de herkes biliyor. Kaldı ki bu ne rakip takımın düşüyor olmasıyla, ne Galatasaray'ın bazılarına çift haneli puan farkı attığıyla ne de başka bir şeyle alakalı. Bu duygusal bi andı Galatasaray takımı için. Öyle başladı, öyle bitti. Gerisi kendi işine baksın rica edeceğim.
Son söz; iyi ki bizimlesin Muslera. Ve iyi ki Galatasaraylıyım. Cansınız len :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎