Nisan demeye bin şahit ister nisan ayımıza hoşbulduk. Hala havaların şöyle pıtır pıtır cıvıl cıvıl olmamasından şikayetçiyim. Evet, bir ayda hiç bişey değişmedi benden tarafta. Sizden tarafta değişiklik varsa negzel olur şöyle anlatsak dinlesek falan.. Ne yazsam diye kafamda çeviriyorum da başlamadan devamı gelmeyecek sanırım. Öyleyse başlıyorum.
- En kötü huylarımdan birisi insanları birbirine çatmaya çabalamam. İki insan yalnızsa, tanıyor ve değer veriyorsam, la bu ikisi olmaz mı olur niye olmasın deyip tanıştırma çabası içine giriyorum. Giriyordum demem daha doğru olur sanırım. Çünkü ikili ilişkilere karışmamaya söz verdim sevdiceğe. İyi olursa Allahtan kötü olursa senden diye laf var ya, o laf dönüp dolaşıp bana girecek diye korktuğumdan oluyor hep bunlar.
- Çocukken yaşanmış büyük travmalar peşinizi bırakmıyor. Bunun eminim tıpta bi açıklaması vardır ama kendimden pay biçince de farkına varıyorum bunun. Çocuktur anlamaz dememek lazım. Asıl çocuk olan anlıyor iyiyi de kötüyü de.
- Zor zamanlardan geçiyor herkes. Bireysel anlamda söylemiyorum bunu, tüm dünya adına söylüyorum. Hastalıklar, depremler, afetiydi, terörüydü, huzur içinde olan bir toplum yok. Yolun sonu ve hatta dünyanın dibi görünmeye başladı. Böyle bi durumda ister istemez bencilleşiyor insan. Yapamadıklarım? Yaşayamadıklarım? İsteyip de olamadıklarım? Film şeridi şeklinde akıyor gözümün önünden lafı var ya, haybeye edilmiş laflardan değil o.
- Kimsenin kendi işini yapmadığını düşünüyorum bazen. En tepedekilerden kendime kadar. Başkasının işine karışanı, kendi işini başkasına yaptıranı hepsi var. Öyle çok uzaklarda da değil. Gözümüzün önünde, bazı bazı kendimiz bile..
- Karamsar mı başladı bu ay biraz? Öyle başladı evet. Etkilendiğimi itiraf etmek zorundayım. Yalnızca hava değil. Yaş geldi artık. Düşünülmesi gereken şeyler var. Şu bir senede çok şeyler değişti bende. Etrafımdaki insanlar, düşüncelerim, kafamın içindekiler.. Boyumdan büyük konuşmaya ve düşünmeye başladım. Gecikmekten korkuyorum. Bir hayat kurmaya gecikmekten korkuyorum. Belki saçma ama işte öyle..
- Olumsuzluklar, karamsarlıklar falan bir noktaya kadar gelip tıkanıyor. İşte o noktada bi ışık var. O ışık benim sevdiğim adam. Sevgi, bağlanmak, o huzur.. Bi yerden sonra hayatı kolaylaştırıyor. Nasılsa olur kafasına geliyorsun. Bir şekilde uyuşuyorsun sanırım. Aşkın en doğru tanımı o uyuşukluk hali kesinlikle. Hatunlarda leyla olmaktan erkek kısmında da kamil olmaktan bahsediyorum evet. Kendimi de en çok o zaman seviyorum şimdi yalan yok. Pembeleşinceye kadar kavur beni aşkınla diye arabeske bağlayalım. Meto yaz bunu güzel laf oldu. Sonra kullanırız :))
- Titanic 3D'ye hala gidemedim. YAZIKLAR OLSUN ULAN!!!
- İki takımın da maşallahı var bu arada. Şampiyonluk şarkısı hiç düşmesin dillerden! Yürüyedur Galatasaray'ım + Glory Glory Manchester United!
- Karamsar başladım öyle de bitireceğim kusuruma bakmayın. Mayısta cıvıtmayı, kırıtmayı ve hatta sevgi pıtırcığı olmayı diliyorum. Şimdilik olamadık kısmet diyelim. Son sözü Yalın söylesin. Güzel şarkı, hatırası var. Sen dönmeden uyumam bu gece.. Öperim, iyi insanlar olun, olalım. İyi nisanlar!
tamamen duygusal! |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎