İlk yazının ardından birikenleri toparlamam vakit aldı diyebilirim. Ama devam etme kararı aldım. Zira gün geçmiyor ki yeni bir orjinalle karşı karşıya kalmayayım. Bu seferkiler iyiden tuhaf. Sıcaklar başladı malum. İnsanlar sıcakların da etkisiyle sanırım kimyaları bozuluyor. Başlayalım bakalım bu kez neler çıkacak..
- Geçtiğimiz günlerde yolcunun biri aradı 12 aracı saat kaçta çıkar diye sordu. Tabii bir an durakladım o.O 12 aracı 12'de çıkar beyefendi dedim. Peki teşekkürler hanımefendi dedi kapattı. Sonrasında ofiste gülüşmeler oldu elbette.
- Saatlerle ilgili sıkıntısı olanlar bu kadar değil. Yolcu sorar şuraya kaçta aracınız var diye. Bazı yerlere günde tek sefer olur. Tek sefer var şu saatte derim. Karşıdaki sorar 3'te var mı, 5'te var mı, 8'de var mı?... Kanka tek sefer dedim onu napıcaz? Bunun bi tık daha gıcığı da farklı saatlerde seferler varsa aynı yere, sayarsın saatleri yine sorar şu saatte yok mu diye. He var da saklıyorum diyesin gelir, susarsın. Soğu hayattan işte o anda. Bunun bir diğer boyutu var son olarak, saatleri sayarım ve pardon not alayım tekrar sayar mısınız der. Ben oluyorum Christian Bale.
- Telefonu her şirkette olduğu gibi şirket adı söyleyerek açıyorum. Fakat bazı enteresan arkadaşlar sağolsunlar aynı kelimeleri birkaç kez tekrar ettirirler. Şu şirket mi, şu şube mi, bu şehir mi... Arkadaş telefonu açarken söylüyorum bi dinlemiş olsa çözülecek oysa sorunumuz. Hem onun faturası kabarık gelmeyecek, hem benim sabrım zorlanmayacak, hem vaktim çalınmayacak. Tam kazan-kazan durumu. Ama öyle olmaz. Bu da hayatın bize nanik yapma biçimlerinden birisidir.
- Bir de kaile almayan yolcular var. Sen konuşursun dinlemez, yanındakilerle konuşur alo dersin kendini paralarsın, yok. Sonra kapatırsın kabahat olur. E telefonu yüzüme kapattınız. Özel rica aynı anda iki işi yapamıyorsanız lütfen yapmaya çalışmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎