Kitaplardan uyarlama filmler kitabı okuyup izleyenler için de filmleri yapanlar için de zordur. Ben bu kez kitabını okumadan izledim filmi. İyi ki okumamışım diyebilirim. Zira eğer kitabı okumuş olsaydım, filmi bu kadar beğenir miydim bilmiyorum. Kitabın ilk uyarlaması 2009 yılında çekilmiş. Geçtiğimiz sene filmi yeniden çeken ve benim de izleme sebebim olan David Fincher'ın yorumu gayet başarılı olmuş. Öyleyse biraz ayrıntıya gireyim..
Filmin yapım aşamasında Scarlett Johansson ve Natalie Portman'ın EDK olması için çalışmalar yapılmış fakat sonradan Rooney Mara ismi ön plana çıkmış ve iyi ki de çıkmış. Filmde gördüğünüz o aykırı kızın yani Rooney Mara'nın orjinal halini gördükten sonra ancak bu kadar değişilir ve başarılı oynanabilir diye düşünmekten kendimi alamadım. Hanım kızımız oscara da aday gösterildi fakat Meryl Streep orada dururken kimsenin aklına ona oscar vermek gelmemiş maalesef. Daniel Craig'i uzun süredir izlememiştim. Hala benim bıraktığım gibi çok iyi. Filmdeki en güzel şeylerden birisi de Plummer'i tekrar tekrar izleme fırsatı bulmak. Oyuncular kadar övülmesi gereken şey ise filmin atmosferiyle müthiş bütünlük yaşayan ve filmin bu kadar gergin olmasına katkı veren filmin çekildiği yerler. Çok sevdim. Spoiler vermeden tek şey diyeceğim filmin finalini beğenmedim ben. Sanki tüm o gergin filme nazaran biraz sönük kaldı gibi. Bunu da kitapların seri olması gibi filmlerin de seri olmasına bağladım, ikinci filmde bunun acısı çıkar demeye getiriyorum, ama yok o da çok zorlama olacak. Filmin en özet hali de şu: birbirinden bağımsız iki insanın, iki benzer insanın, yolunun bir kayıp olayı sonucunda kesişmesiyle birlikte olayın çözümünü anlatıyor. İzlenir mi, benim gibi biraz popüler kültür meraklısıysanız, öyle oscara aday olmuş filmleri falan merak ediyorsanız açın izleyin. Kitabını okuduysanız bir kez daha düşünün. Şimdiden iyi seyirler. Bilgiler ve fragmanla kaçarım.
Filmin yapım aşamasında Scarlett Johansson ve Natalie Portman'ın EDK olması için çalışmalar yapılmış fakat sonradan Rooney Mara ismi ön plana çıkmış ve iyi ki de çıkmış. Filmde gördüğünüz o aykırı kızın yani Rooney Mara'nın orjinal halini gördükten sonra ancak bu kadar değişilir ve başarılı oynanabilir diye düşünmekten kendimi alamadım. Hanım kızımız oscara da aday gösterildi fakat Meryl Streep orada dururken kimsenin aklına ona oscar vermek gelmemiş maalesef. Daniel Craig'i uzun süredir izlememiştim. Hala benim bıraktığım gibi çok iyi. Filmdeki en güzel şeylerden birisi de Plummer'i tekrar tekrar izleme fırsatı bulmak. Oyuncular kadar övülmesi gereken şey ise filmin atmosferiyle müthiş bütünlük yaşayan ve filmin bu kadar gergin olmasına katkı veren filmin çekildiği yerler. Çok sevdim. Spoiler vermeden tek şey diyeceğim filmin finalini beğenmedim ben. Sanki tüm o gergin filme nazaran biraz sönük kaldı gibi. Bunu da kitapların seri olması gibi filmlerin de seri olmasına bağladım, ikinci filmde bunun acısı çıkar demeye getiriyorum, ama yok o da çok zorlama olacak. Filmin en özet hali de şu: birbirinden bağımsız iki insanın, iki benzer insanın, yolunun bir kayıp olayı sonucunda kesişmesiyle birlikte olayın çözümünü anlatıyor. İzlenir mi, benim gibi biraz popüler kültür meraklısıysanız, öyle oscara aday olmuş filmleri falan merak ediyorsanız açın izleyin. Kitabını okuduysanız bir kez daha düşünün. Şimdiden iyi seyirler. Bilgiler ve fragmanla kaçarım.
Imdb puanı: 8/10
Tür: Dram, Gerilim, Gizem, Polisiye, Suç
Süre: 155 dakika
Yönetmen: David Fincher
Oyuncular: Daniel Craig, Alexandra Daddario, Stellan Skarsgård, Rooney Mara, Christopher Plummer, Joely Richardson, Embeth Davidtz, Julian Sands, Arly Jover
Müzisyen : Atticus Ross, Trent Reznor
Görüntü Y.: Jeff Cronenweth, Fredrik Bäckar
Senaryo: Steven Zaillian
Senaryo (Kitap): Stieg Larsson
Yapımcı: Steven Zaillian, Cean Chaffin, Scott Rudin, Anni Faurbye Fernandez, Malte Forssell, Søren Stærmose
Konu: Mikael Blomkvist, cömert bir gazeteci olmasına karşın, bir tuzağa düşürülmüş ve yanlış bir haberle popüler bir işadamını suçlamıştır. Buna karşın Mikael’in tüm kariyeri adeta alt üst döner. Gazetesi artık onunla çalışma arzusu uyanmamaktadır. Tüm medya peşindedir ve o artık yanlızdır. Elbette onu izleyen Lisbeth’in farkında da değildir; nam-ı diğer “Ejderha Dövmeli Kız”ın… Mikael, gazetecilik mesleğini bırakıp hapise girmek için adeta gün sayarken, hiç beklemediği bir iş ayaklarına gelir, başına adeta talih kuşu konar. Popüler Vanger firmasının başındaki Henrik Vanger, Mikael’den yıllar önce kaybolan yeğeni Harriet’i bulmasını istemektedir.
izlediğimde bir süre kendime gelemediğim bir film.
YanıtlaSilhakkında yazılan tüm övgüleri hak ediyor.
bu da yorumum:
http://kirmizikiraz.blogspot.com/search?q=girl&x=0&y=0
Yeni yeni sindiriyorum ben de. Güya dün izledim ama etkisinden ancak çıkıp da yazabildim.
Silbirkaç gün sürecek:)
Silbende çok merak edyorum bu flmi.kitabi e ktap olarak okumaya kalktm elme yuzume bulaştrdm anladm ki e kitap bna gore değil.arkadaşm filmi önerdi izlemem gereken meraklandğm filmler arasnda.
YanıtlaSilİki buçuk saat ayırmanın ardından tüm meraklar yanıt buluyor. Kendimden biliyorum.
Sil