Antalya deplasman lanetini geçen sene yendik ya, çok şükür nur topu gibi iki yeni lanetlimiz daha var. Biri tabii ki Bursa, içeride dışarıda gelir bela olur, bknz. geçen hafta, diğeri de bu hafta maç yaptığımız Eskişehir. Bir de maçın alt bitme olayı var. Sahada Drogba, Burak, Selçuk ve Sneijder varken Galatasaray nasıl gol atamıyor anlamıyorum. İlk haftalardan, hazır olmamaktan falan bahsediliyor. Katılırım buna. Takım zamanla kıvamını bulacaktır. Zaten bu sezon lig her türlü gelecek. Benim hali hazırda tek sıkıntım takımın gol atamaması. O da olur, olsun. Gelecek hafta 3 puan olsun. Bir not, Drogba'yı seviyor ve sayıyoruz lakin duran topların hepsinde topun başına yürümesin biraz Selçuk ve Wesley'e şans versin. Son söz, Yürüyedur Galatasaray!
Şampiyonluk konusunda şüphesi olan yok, tamam. Fakat hepimizin gönlünden geçen artık 34 maç 34 galibiyet getirecek bi şampiyonluk, hadi itiraf edin. Bize bu şımarıklığı yaptıran, bu fikirleri aklımıza sokan da Galatasaray tabii bu arada. Durduk yere 34/34 demiyoruz. Bursa maçında da böyle bir Galatasaray vardı. Şiir gibi akan, başımızı döndüren... Golü de buldu Burak ile. Sonra yapılan iki değişiklikle gitti maçı verdi. Bursa'nın bazı futbolcularının başarısı gölgede kalmasın ama şu yazıda da rakibe dilenecek kadar objektif değilim şükür. Puan kaybı ilk haftalardan gelsin, problem değil. Gerçi bilmem kaç haftalık liderlik serisi bozuldu ama canımız sağ olsun. Gelecek hafta Hocam sahaya iniyor. Tuhaf değişiklikler, oyundan çıkış tripleri, saha içi laubalilikleri yerini disipline, şiir gibi futbola ve gelecek onlarca 3 puana bırakacak. Yürüyedur GALATASARAY!
2 senedir Galatasaray şampiyon oluyorsa bunun nedenlerinden birisi de benim günlerden Galatasaray totemim bunda bi anlaşalım. Sezonun, daha doğrusu ligin ilk maçı. Galatasaray, maçtan önce aldığı 3 kupayı arz-ı endam eyledi stadın kenarında. Şampiyon dediğin ligi başlatır mottosunu bir güzel yedikten sonra mideye indirenlere selam olsun, Galatasaray lige puanla başladı. 60 dakikalık şiir gibi bir futbolla akarak 2-0 öne geçtikten sonra, biraz dinlenmeyi düşünüp ağırdan alınca maç 2-1'e geldi. Olmayaydı iyiydi ama ilk maçtır günahı olmaz. İlk maçın golleri Sneijder ve Burak'tan geldi. Bu takım bu sene çok güzel olacak. 4. yıldıza 33 kaldı. Yürüyedur GALATASARAY!
Geçen sene yıllık iznimi doldurmaya yakın deli gibi tatil propagandası yapmaya başladım. Haziran ayıydı, ramazan önüydü, hava müthişti, dolayısıyla tatil için tüm şartlar elverişliydi. Evi ayarladım, aileyi ayarladım, geri sayımlar yaptım, son 3 dediğim gün işten eve döndüm ve kapının önünde voleybol oynarken düşerek bacağımı kırdım.
Serinin ilk iki filminden sonra Hangover'a, Bradley Cooper'a, Doug'a, Chaw'a ve tabii ki Alan'a veda etmek için düştük sinema yollarına ve izledik filmi vizyon haftasında. Anca ilham geldi fark etmişsinizdir. Serinin en iyisi diyemem ama, veda için beni tatmin ettiğini söyleyebilirim. En net ifade ile, diğer iki filme göre tahmin edilebilirliği daha fazlaydı. Gelelim filmin ayrıntılarına...
