Günlerden Galatasaray vol.2013/2014 sezonunun sonu.

Çok yüksek kalite fotoğraf. Büyüğü için üzerine tık..
Bu sene günlerden Galatasaray serisinin 3. senesi. 3 senedir ligde oynanan her maçı bir fotoğraf, bir paragraf yazı ile kutluyor, sezon sonunda da bağıra çağıra şampiyon oluyorduk. Hatta bazı anlarda tek fotoğraf, bir paragraf yazı yetmediğinde fotoromana dönüyordu iş. Uzun uzun kutlanan galibiyetler, sezonların kırılma anları, hikayeler, hüzünler, daha çok mutluluklar... Adam bilmiş de söylemiş "futbol asla sadece futbol değildir" diye. 

Galatasaray'ın geride bıraktığımız 3 sene içinde beni ve eminim birçoğumuzu en çok yorduğu sezon bu sezondu. Sezon yarılanmadan Fatih Terim'in Galatasaray'ı ortada bırakarak milli takım teknik direktörlüğüne gitmesinin ardından gelen Mancini'ye yeni yeni içim ısınıyor şahsen. Galatasaray'ın kendimi bildim bileli büründüğü karakterinden çok uzak bir yere getiriyor takımı. Bütün bunlar olurken Fatih Terim'i suçlamaktan hiç vazgeçmedim. Bu sene yaşadıklarımızdan ziyade takımı ortada bırakış şekli affedilir gibi değil zira. Durumu daha da zorlaştırmadan 2013/2014'e vedamızı edelim.


1. Hafta Galatasaray 2-1 Gaziantepspor: Ligin ilk haftası, Şampiyonlar Ligine gidemeyenler için maçlar 21.45'te başlıyor hehehe diye goygoy yaparken sezonun bu kadar zor geçeceğini bilmiyorduk tabii.


2. Hafta Bursaspor 1-1 Galatasaray: İlk puan kaybı ligin 2. haftası geldi maalesef. 


3. Hafta Eskişehirspor 0-0 Galatasaray: Selçuk sonradan ne kadar kilo aldı yalnız yaa, şu fotoğrafa bakınca şaştım kaldım. 


4. Hafta Galatasaray 1-1 Antalyaspor: Maçla ilgili düştüğüm not Drogba'nın frikiklere ne kadar asıldığı ile ilgiliymiş. Çok erken davranmışım.


5. Hafta Beşiktaş 0-3 Galatasaray: İstenmeyen olayların çıktığı ilk maç. Haftalarca açıklanmayan puanımız ve nihayetinde gelen hükmen galibiyet. Melo'ya karşı alınan tavırlar yüzünden bile ortalıkta Felipe Melo'nun askerleriyiz diye dolaşılır, net.


6. Hafta Galatasaray 1-1 Çaykur Rizespor: Fatih Terim'in arkasından ilk maç. Takımın teknik direktörü Tafo. Kurumsallığınız hayırlı olsun demişim. Kızgınlıkla o dönemde suçlunun yönetim olduğunu düşünmüştüm ve evet, yönetimde de suç var. En başından kestirip atmak, uzun uzun sözleşmeler imzalatmak yerine gidişine "kurumsallık" kisvesi altında göz yumdular. Ama asıl suçlu o adamlarla iş birliği yaparak Galatasaray'ı ortada bırakan insanda. 


7. Hafta Akhisar Belediye 2-1 Galatasaray: İzleyemediğim maçlardan birisi olmuş. Mesai yaptığımız hafta sonlarından birine denk gelmiş olacak. Deplasman felaketinin ilk adımlarından birisi muhtemelen.


8. Hafta Galatasaray 2-1 Karabükspor: Sezonun en iyi futbolcusu kim diye sorulsa iki cevabım var. Wesley Sneijder ve Felipe Melo. Wesli'nin futboluna ve golcülüğüne şahit olduğumuz maçlardan birisiymiş Karabük.


9. Hafta Kayserispor 2-4 Galatasaray: Sonradan bolca taklit edilerek aslını yaşatan duran adam pozunun icat edildiği hafta olmuş 9. hafta. Gollü geçen maç candır.


10. Hafta Galatasaray 2-1 Konyaspor: Zorla gol attırdığımız maçlardan birisi olmuş. 1-0 geriye düşmenin ardından dönen maç Arena'nın cazibesi diyelim.


11. Hafta Fenerbahçe 2-0 Galatasaray: Wesley ile Nando'nun yokluğunda takımın adı hıdır, elinden gelen budur. Hay Saraçoğlu'nun lanetine tüküreyim.


12. Hafta Galatasaray 2-1 Sivasspor: Selçuk'un gol attığı ve muhtemelen iyi oynadığı bir maç olmuş ki "saç bandın olayım tak beni SELÇUUUUK" demişim *gülücük*


13. Hafta Kasımpaşa 1-1 Galatasaray: Çok değil hemen ertesi hafta da sitemlerimi bildirmişim arkadaşa. La istikrarlı olur adam biraz kaptansın sen KAPTAN!


14. Hafta Galatasaray 2-0 Elazığspor: Galatasaray'ın bu sezonki en büyük problemi hoca değişikliği falan değildi. Golü erken bulduğu HER maçı kazandı. Gol ne kadar geç geldiyse o kadar bocaladı. İçinden çıkabilseydi şampiyon olup doğrudan Şampiyonlar Ligine katılacaktı. Aaa dur bi dakka o.O asşlkjfişjsdfilşjdsşlis


15. Hafta Gençlerbirliği 1-1 Galatasaray: Şu maçı statta izleyememiştim ya işte buna yanıyorum. Çok pozisyon olduğundan, şahane bir maç olduğundan falan değil ha, Galatasaray yaşadığım şehre geldiğinde burada olamadığımdan...


16. Hafta Galatasaray 2-1 Trabzonspor: Muhtemelen sezonun ilk 16 haftasında izlediğimiz en keyifli Galatasaray maçıydı.


17. Hafta Kayseri Erciyesspor 1-3 Galatasaray: Devre arasından önceki son maç. Galatasaray'ın kazandığı iller haritasında Kayseri'nin renkli olduğu resim geldi aklıma durup dururken ljsişfljsşilfjaisjdasdfsd :(


18. Hafta Gaziantepspor 0-0 Galatasaray: Şampiyonluktan vazgeçtiğim maç olmuş geri dönüp bakınca. Erken görmüşüm.


19. Hafta Galatasaray 6-0 Bursaspor: Serap Galatasaray şampiyon olamaz der, ertesi hafta Galatasaray 6 gol atar. İşte hayatımın tek cümlelik özeti.


20. Hafta Galatasaray 3-0 Eskişehirspor: Nandocuğumun taaa kalesinden çıkıp gelerek kutlamaya katıldığı şu kare sezonun unutulmazları arasına girecek ve şampiyon olunsa sembollerden biri olacaktı (olamadı). Kısmet.


21. Hafta Antalyaspor 2-2 Galatasaray: Bu sezonun bir diğer sembolü ise şüphesiz gol pozlarıydı. Ama maalesef işe yaramadı.


22. Hafta Galatasaray 1-0 Beşiktaş: Yine bir Beşiktaş maçı yine olaylar olaylar. Semih'in maça damgasını vuran fair-play hareketi ve dürüstlüğü ise takdire şayan.


23. Hafta Çaykur Rizespor 1-1 Galatasaray: Biz de taraftarız tamam da hırstan gözümüz dönmüyor. Anca goygoy yapıyoruz. Bunlar insan falan değil. Bildiğin iki ayaklı hayvan. Seni seviyoruz scarface *gülücük*


24. Hafta Galatasaray 6-1 Akhisar Belediye: Bu sezonki üçüncü 6 gollü maç. İlki malum Madrid hezimeti, ikincisi Bursa maçı, bu da üçüncü. Yetmedi, yetmedi, yetmedi işte.


25. Hafta Karabükspor 0-0 Galatasaray: Yine gol atamamış takım. Yine deplasman. Bak oturduğum yerde yine sinirlendim yahu.


26. Hafta Galatasaray 0-1 Kayserispor: Mağlup olduğumuz maçlarda Mancini'yi sürmüşüm öne, sürmüşüm öne. Biriniz de dememişsiniz adam mı çıkıp oynasın diye.


27. Hafta Konyaspor 0-0 Galatasaray: ALLAHIM hayatımın en özel günlerinden birisi bu maçtaydı. 27 yaşındaki ben, Serap, bu kadar futbolu severken hayatımda ilk kez bu maçta tribünde oturup maç seyrettim. Gol görememiş olsam da Selçuk ile, Nando ile ve hepsiyle aramda şuuuuuuuu kadarcık mesafe vardı (ne sandın Konya'nın stadıyla tribünleri arasındaki mesafe buradan köye yol olur). Hayatımda ilk kez Galatasaray puan kaybederken çok eğlendim. Pişman değilim.


28. Hafta Galatasaray 1-0 Fenerbahçe: Şu maçta Wesley'nin attığı gole abimle sevinişimiz dün gibi aklımda. Vay anasını yaa...


29. Hafta Sivasspor 2-1 Galatasaray: Bu seneki Galatasaray maçlarında en çok gördüğümüz skor olan 2-1 bu maçta da sahnedeydi. 


30. Hafta Galatasaray 0-4 Kasımpaşa: Galatasaray'ın ilk seyircisiz maçıydı ve böyle bitti. Bakın takımıma naapmışınız :(


31. Hafta Elazığspor 0-1 Galatasaray: Deplasman fobisi bitmiş dediler geldik. Ay hadi inşallah!


32. Hafta Galatasaray 3-2 Gençlerbirliği: Bu da sezonun en güzel (tek) comeback'iydi. 2-0'lık mağlubiyetten 3-2'lik galibiyete yürüyen Galatasaray artık Şampiyonlar Ligine 3. kez üst üste katılmanın keyfine varmak istiyordu.


33. Hafta Trabzonspor 1-4 Galatasaray: Takım 4 gol attı, üçü jeneriklik. Sezonun en güzel 3 golünün atıldığı hafta olarak hatırlanacak, hatırlansın.


34. Hafta Galatasaray 2-1 Kayseri Erciyesspor: Hafta içinde ölenlerin hatrına takım sahaya baretlerle çıktı. Bu kadar sağduyulu, bu kadar güzel fikirli adamları bir araya getirdiğin için bile dünyanın en güzel başarılarını hak ediyorsun Galatasaray.

Böyle bir sezon nasıl Şampiyonlar Ligine doğrudan katılımla bitti, sormayın. Anlatamam. Futbolun güzelliği de bu değil mi zaten? Anlamadan, anlatamadan başarıya yürüyebilmek.
Seni özleyeceğim, yürüyedur GALATASARAY!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎