Galatasaray Ankara'da, ben Ankara'dayım (hala) ama bir araya gelemiyoruz. Bu defa kısmet değilmiş. Galatasaray, Osmanlıspor ile 2-2 berabere kaldı pazar akşamı. Hissettiğim ruh daralmasının tarifi yoktu maçı izlerken. Ha yedik ha yiyeceğiz derken 1-0 öne geçtikten sonra 2-1 mağlup duruma düştük. Hemen reaksiyon vermesek mağlubiyet kaçınılmaz. Takımdaki tatsızlığa bir de kötü saha eklenince takım tespih tanesi gibi dağıldı. Maçın daha 3. dakikasında Yasin ile golü bulunca ben kolay geçer sanmıştım. Takımın golü bulduktan sonra geriye yaslanma alışkanlığı kazanması çok kötü oldu ki bence futboldaki en kötü taktiklerden birisi bu, ofsayt taktiğinden bile kötü. Bi minik parantez de Semih'in golüne açayım. Santradan sonra ceza sahasına yaklaşıp Bruma'ya pası atacağı yere kadar gösterip tertemiz bir vuruşla (takımdaki forvet olabilecek 3 adamın yapamadığı) topu ağlarla buluşturdu. Sarı Semih, senle ilgili gönlümde çok güzel hayaller vardı, nolur o hayallere daha da yaklaş! Neyse, vardır bunda da bir hayır diyelim giden 2 puan olsun. İnşallah son 2 maçı kayıpsız kapatır ve biraz daha zirveye yakın oluruz. Yürüyedurun aslanlarım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎