İnsanların yazdıkları mektupları okumak yatak odalarına girilmiş kadar özel hayatlarına müdahil olmak gibi geliyor bana. Öte yandan, çok kıymet verdiklerimizin kendilerinin izinleriyle yayımladıkları mektupları okuyunca, hayatlarına dahil oluveriyoruz birden. Kitap üç bölümden oluşuyor. İlkinde Nazım'ın yazdığı mektuplar vardı. Nazım'ın mektuplarını okurken, hem de kendi el yazısıyla, onun çevresine daha çok vakıf olduğumu hissettim. Bazen Türkçe, bazen Rusça, bazen de Fransızca yazılmış mektuplardı bunlar. İkinci bölümde de Nazım'a yazılmış mektuplar vardı. Yaşar Kemal'den, Abidin Dino'dan, akrabalarından, çevirmenlerinden gelen mektuplar paylaşılmış. Son bölüm ise en çok duygulandığım bölüm oldu. Çünkü, ölümünden sonra son sevdiceği Vera'ya yazılan taziye mektuplarını okudum. Çevresinin ne kadar saygı duyduğu bir sanatçı olduğunu sadece taziye için yazılan mektuplardan bile görmek mümkün. Saygı duymamak elde değil. Kitabın bendeki baskısı Yapı Kredi Yayınlarından, 228 sayfa ve 12 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎