Kitapta gerçeklikle delilik arasında gidip geldim sürekli. Bir insanın kendini ispat etmek için gösterdiği çaba ve çevresindekilerin kendisine gösterdiği duyarsızlık kitapta bana en çok vuran duygu oldu. Altıncı Koğuş bir akıl hastanesinde geçiyor. Hasta mı doktor, doktor mu hasta kestiremeyip sürekli o git gel duygusunu yaşıyorsunuz. Kısacık kitap, ama insanı soktuğu depresif ruh hali ve yaşattığı karmaşıklık boyundan büyük. Kitabın bana hissettirdiği o depresif ruh halinin altında yatan ise tam olarak şu: ne kadar iyi, akil, şerefli ve kaliteli bir insan olmaya çabalarsanız çabalayın, içinde bulunduğunuz toplum kokuşmuşsa, kötü insanlar ihtiva ediyorsa, sizi de köreltir ve içine çeker. Bu fikir o kadar gerçek ve yüz küsur sene öncesinin Rusya'sında yazılmış olmasına rağmen o kadar bugünün Türkiye'sine özgü ki, moralimi bozdu okurken. Kitabı dün bitirmiş olmama rağmen kasvetinden kurtulmak için üzerine uyudum ve bugün yazabildim ancak. Kitabın bendeki baskısı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından, 68 sayfa, 7 TL. Depresif zamanınızdaysanız bi deneyin. Değilseniz depresif zamanınızı bekleyin, modunuz düşmesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎