Bir çırpıda bitirdiğim kitaplar kervanına katıldı. Gerçek hikayeleri, hele yaşayanın ağzından okuyorsam, çarpılıp kalıyorum. Zaman zaman gülüyorum yazarla, zaman zaman gözlerim doluveriyor. Tarık Akan 80 ihtilalinden sonra bir yurt dışı gezisinde "kültürel emperyalizme karşı vereceğimiz ikinci kurtuluş savaşımızı da kazanacağız" demiş. Dönemin "yanlı yayın" yapan gazetelerinden birisi de Tarık Akan için aslı astarı olmayan iddialarını manşetine taşıyor ve onu üzerinden 40 sene geçmesine rağmen hala geçerliliğini kaybetmeyen "vatan haini" yaftasıyla bir güzel damgalıyor. Uçaktan iner inmez de siyasal şubede göz altına alınıyor. İşte kitap o göz altı günleri ile nihayete erişini anlatıyor. Bir de kısa bir an Yol filminin çekim ve sonrasında aldığı ödüle göz kırpıyor. 80 ihtilali ile ilgili izlediğim filmler, okuduğum yazılar, bana o dönemi anımsatan şarkılar içimi parça parça ediyor. Bilhassa işkencelere ilişkin okuduğum her gerçek hikaye beni mahvediyor. Bir insan, güdüsü ne olursa olsun, başka bir insana nasıl bu kadar zarar verebilir anlayamıyorum. Son olarak kitaba adını aldığı sahne... 2 metreden 7 santim kısa olan (wikipedia) ve yapılı da bir adam olan Tarık Akan'ın annesinin dizlerine yatıp saçlarını okşatmak için durup durup "anne kafamda bit var" demesi... Öyle acıydı ki... Umarım gittiği yerde annesinin dizlerine yattığı kadar huzurla uyuyordur. Neyse, bağlıyorum. Kitabın bendeki baskısı Can Yayınlarından, 136 sayfa ve 30 TL. Döneme ilginiz varsa affetmeyin, direkt okuyun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎