Benim Hüzünlü Orospularım | Gabriel Garcia Marquez

Ama nasıl tatlı kitap... Sondan başladım, idare edilsin artık. Konusu ile hızlı bir giriş yapayım. 90. yaş gününü kutlamaya hazırlanan (evlerden ırak) bir çapkın dedemiz var. "Yaş altmış iş bitmiş" deyişi kendisinin civarına uğramamış olduğundan kendisine 90. doğum günü hediyesi olarak genç bir bakire ile bir gece geçirmeyi vaat ediyor ve müdavimi olduğu genelevin sahibesine de bu talebini dile getiriyor. İşte kitap bu konu üzerine kurulu. Benim okuduğum alt metin ise hayatın her yaşta yaşanabilir olduğuydu. Belki biraz optimist bir bakış. Öte yandan bugünlerde, bu leş gibi zamanda, ihtiyacımız olan biraz da optimizm değil mi? Gerçeklerden bıkmadık mı cidden? Şahsen bana gına gelmiş olabilir. İşte kitap tam da böyle bir zamanda geldi elime, ne de iyi oldu... Marquez'in kitaplarında katmanlar, karakterler, betimlemeler arasında kaybolursunuz. Benim Hüzünlü Orospularım'da ise, hikayeciliğinin ne kadar başarılı olduğunu görüyorsunuz. Amiyane tabirle tatava yapmadan anlatacağını anlatıyor, gözünüzde bir dünya ve o dünyanın merkezinde bir adam çiziyor. Akabinde de son noktayı koyup çekiliyor kenara. Bize de okumak kalıyor elbette. Kabul ediyorum herkesin seveceği türden bir kitap değil, hatta eleştirmek gerekirse yer yer pedofiliye bile kayar, öte yandan kitabın alt metninde vurgulanmaya çalışılan cinsellikten ziyade zamanın akıyor olması ve yaşlanmanın zaman algısının ötesinde bir noktada durmasıydı bence. Can Yayınlarının nefis baskısını da övmeden geçmeyeceğim elbette. Kitap 98 sayfa ve 28 TL.

3 yorum:

  1. Yaşın önemin olmadığı birkez daha kitap görmüş olduk 👍🏻😊😉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyin ölmediği sürece, hiç bir zaman ölmez 💪😉

      Sil

Yazın bakalım 😎