Vedat Milor'un en sevdiğim yanı o entelektüel tarafı. Bilhassa eğitimini aldığı konulara olan hakimiyetini gıpta ile izlerim yıllardır. Bir kitap sahibi olacağını duyduğumdan okuduğum ana kadar kitapla ilgili müthiş bir beklentiye girdim. Beklentimi de fazlasıyla karşıladı kitap. Nurhak Kaya'nın sorduğu sorulara verdiği yanıtlarla çok güzel pencereler açtı karşımda. Bir kere Milor hayattan zevk almasını sonuna kadar bilen birisi. Kendi tabiriyle söylüyorum, iyi bir yemek iyi bir şarap Milor için o kadar önemli ki insana hayatın anlamını sorgulatıyor. Yemek yiyebilmenin verdiği Milor'a hazzı düşününce kendi hayatıma dönüp baktım. Keyif aldığım şeylerden asla ödün vermemem gerektiğini düşündürdü bana sık sık. Çünkü keyif almadığım bir yaşamın yalnızca beni değil bir şekilde hayatıma dokunan her insanı da olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Kitapla ilgili bir diğer güzel yanıysa Milor'un sosyolog olmasından kaynaklı yaptığı tespitler. Büyük ihtimalle bir tür "mesleki deformasyon" ile sürekli etrafı gözlemliyor. Bu gözlemlerden de topluma ilişkin nefis tespitler çıkarıyor. Kitapta yalnızca Milor'u tanımamıza neden olan gastronomi yok yani. Kitabın baskısı Kronik Kitaptan, 272 sayfa ve 50 TL. Okuyun. Sakın ıskalamayın ki bakış açınıza yeni ve tatlı bir renk gelsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎