#GünlerdenGalatasaray - Beşiktaş

Galatasaray 2-1 Beşiktaş (Davinson, Victor Osi)
Öncelikle Cumhuriyetimizin 101. yaşını tüm kalbimle kutluyorum. Mustafa Kemal Paşam başta olmak üzere bu yolda şehit düşen tüm silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum. 
Önümüzdeki hafta bay geçeceğimizi düşününce puan kaybı olmadan bu maçı atlatmak mühimdi. Galip gelmek derbi karnesini geliştirmek ve psikolojik olarak ileri geçmek için ayrıca mühimdi. Maçın başından itibaren üstün oynayan taraf olduk. Ligde rakibimiz yok şımarıklığına girmek istemiyorum, kibrin daha önce ayağımıza dolandığına şahit olduk zira. Hatırlayın, yine bir Beşiktaş maçıydı... Bilinci kaybetmeden sevinip geçmek lazım. Galatasaray'da maçın ismi çok net Gabriel oldu dün akşam. Öyle ince paslar atıyor ki ayağında koordinat ayarlayıcı bir düzenek olduğunu düşünüyorum. Gözüyle bakıyor, baktığı yere gidiyor top. Maşallah diyelim. Maçın henüz başında Davi'nin attığı golle öne geçmenin akabinde devreye 2 farklı gidelim diye de çok çabalandı ama çalışmadı maalesef. Yine de ikinci yarıda yine Gabi'nin nefis asistinde Victor'un bulduğu golle maçın bizim adımıza skoru tayin edilmiş oldu. Beşiktaş maçın bitimine yakın yine haftanın golünü yedirdi, nazarlıktır, severiz. Bir kutlamada Dries için. Galatasaray'da yüzüncü maçına çıktı dün akşam. Geldiği günkü civciv sarısı saçları ve Lucas'ın omzuna başını yaslayıp sarılması hala gözümün önünde. İyi ki yollar kesişmiş. Lige bir hafta ara, haftaya UEFA maçı var. Hedef 25, yürüyedurun!

Feminen | Carl Gustav Jung

Bacak kırılmasıydı, alçıydı, ameliyattı, hastane süreçleriydi derken yılın elimde en çok sürünen kitabı olma başarısını gösterdi Feminen. Aslında kendini vererek okuduğunda kesinlikle sıkıcı değil, aksine keyifle akan bir kitaptı. Fakat bu süreçte odaklanma konusunda yaşadığım uzun süreli kesintiler nedeniyle okumaya pek de adapte olabildiğim söylenemez. Kitapta Jung, kadınlar ve kadınlık üzerine bazı kısa denemeler kaleme almış. Aslında bu kitap için bir derleme dersem sanıyorum yanılmış olmam. Zira kısa maddeler halinde görüşlerini aktarıyor filozof. Kitap üç kısımdan oluşuyor. Giriş kısmında kitapta sıklıkla karşımıza çıkan "anima" ve "animus" tabirlerinin de açıklandığı bir bölüm var. Kadının ve kadınlığın çocukluktan anneliğe kadar olan sürecinin gelişiminden dem vuruluyor bu bölümde. Bir erkeğin yalnızca felsefe yaparak konuya bu kadar vakıf olmasını mutlu bir şaşkınlıkla okuduğumu itiraf etmem gerekiyor. İkinci kısımda annelik, çocuklarla annenin arasındaki ilişkinin cinsiyete göre gösterdiği değişkenlikler ve bazı komplekslerden bahsediliyor. Son kısımda ise literatüre kazandığı gölge ve zıt eşler arketiplerinin açıklamaları yer alıyor. Biraz felsefe okumanız yoksa ağır gelebilir, neden bahsettiğini kavrayana kadar kitaptan soğuyabilirsiniz. Ben artık okumalarıma felsefe de katmaya başladım ki bu tarz kitapları edindiğimde boş gözlerle bakmayayım, ufkum genişlesin. Aynı kitabın bir de erilliği anlatan Maskülen'i var. Onu da ilerleyen haftalarda artık... Kitabın bendeki baskısı Pinhan Yayınlarından, 194 sayfa ve indirimsiz fiyatı 275 TL. 

#GünlerdenGalatasaray - Antalyaspor

Antalyaspor 0-3 Galatasaray (Mauro x2, Victor Osi)
Üst üste en çok deplasman galibiyeti olan takımın taraftarlarına selamlar. Diğerleri çıkabilir ya da kalıp acılarını artırabilirler. Zira bu devirde Galatasaraylı değilsen epey kötü geçiyordur futbol işleri... Dün Antalya deplasmanındaydık da laf rekordan açıldı pardon. Şiir gibi top oynadı takım. Evlat kontenjanından maçın adamı olarak Yunus'u seçtim. Fanatik gözlerim körleşmiş olabilir. Zira kişisel blog olduğundan Kanuni gibi "ben öyle uygun gördüm" demeyi bir borç bilirim. Maçın kilidini açan golün pasını verdi. Şimdi asistin asisti gibi uydurma bir istatistik kastım gibi görünüyor, ama sol açık olarak da, kendi mevkisinin dışında da, gayet güzel performans çizdiği için takdir ediyorum aslında. Razıyım. İkinci sıraya da taze 7 numaramız Roland'ı yazarım. Maça dönüyorum, genelini zaten Antalya'nın yarı alanında oynadık. İlk yarıdan üçü bulup maçı rölantiye almak varken Mauro'nun golüyle 1-0 önde kapadık. İkinci yarıda Mauro yeniden golü bulmakta zorlanmadı. Victor'un bir golü ofsayt goygoyuna sayılmadı falan ama uzatmalarda attığı gol....... İzlemediyseniz yahut doyamadıysanız amme hizmetimiz için tıklayın. Sezonun en jeneriklik gollerinden birisi olabilir. Yakışır. Yüz milyonluk adam neticede. Nazar olmasın bu konuyu kapatalım. Sezon sonunda bu çocuğu nasıl alabilirizin derdine düştük bile. En yakın rakibe 7 puan farkla Antalyaspor maçını uğurluyoruz. Milli ara dönüşü üç puan, üç gol, biri röveşata... Öper başıma koyarım. Ki koyuyorum, şapşal bir sırıtış var suratımda an itibariyle. Hedef 25, yürüyedurun!

#GünlerdenGalatasaray - Alanyaspor

Galatasaray 1-0 Alanyaspor (Yunus)
Maçı yine ha verdik, ha vereceğiz diye izledim, yalan yok. Hatta vermememize şaşırıyor ve tek sebebini de Serdar Dursun'a bağlıyorum. Kendisi yaşayan en büyük Galatasaraylı olduğu için her sezon oynadığı takımda kale önünde karşı karşıya bir pozisyonu hiç edip galip gelmemizi sağlıyor sağ olsun. Zemin kötü, oynanan futbol ışıldamıyor pek, bireysel itelemelerle bir şeyler oluyor. Ama ite kaka Galatasaray milli araya lider attı kendini. Takıma okları yöneltmişken biraz detaya ineyim. Mauro'nun geçen sezon sakatken daha iyi olduğunu düşünüyorum. Bu sezon güya kamp yedi, %70'le falan oynamıyor, ama maçlarda hayalet gibi. Takımın oyun tercihi mi yoksa sorun onda mı kestiremiyorum. Dries'i çok seviyorum gerçekten. Ama vücudu artık yapmak istediklerini karşılamıyor maalesef. Ufaktan Yusuf'u sahaya atmak çok makul olacak bence. Hoca doğrusunu bilir, kadroya karışmam ama dışarıdan böyle görünüyor. Nando ile Hocanın üzerinde gereksiz bir gerginlik var son olarak. Tamam takımın hakları savunulsun da yaldır yaldır hakeme saydırmak bize bir şey kazandırmaz, aksine gereksiz kartlar görülmesine neden olunur ki Young Boys maçında gördükleri kırmızı kartların halen acısını çekiyoruz, izliyorsunuz UEFA maçlarında. Bu gerginliğin azaltılması işi de yönetimde aslında ama yönetimle futbol takımının arasında bir bağlayıcı unsur yok Erden'i şutladıklarından beri. Bu da yönetime yazar maalesef. Biraz dertleşme gibi oldu, farkındayım. Özetle Yunus'umun Gabriel'in nefis pasını güzel bir aşırtma vuruşla gole çevirmesiyle 3 puanı cebe attık. 8 maç 7 galibiyet 1 beraberlik. Öper başıma koyarım. Yürüyedurun, hedef 25!