Öncelikle Cumhuriyetimizin 101. yaşını tüm kalbimle kutluyorum. Mustafa Kemal Paşam başta olmak üzere bu yolda şehit düşen tüm silah arkadaşlarını saygıyla anıyorum.
Önümüzdeki hafta bay geçeceğimizi düşününce puan kaybı olmadan bu maçı atlatmak mühimdi. Galip gelmek derbi karnesini geliştirmek ve psikolojik olarak ileri geçmek için ayrıca mühimdi. Maçın başından itibaren üstün oynayan taraf olduk. Ligde rakibimiz yok şımarıklığına girmek istemiyorum, kibrin daha önce ayağımıza dolandığına şahit olduk zira. Hatırlayın, yine bir Beşiktaş maçıydı... Bilinci kaybetmeden sevinip geçmek lazım. Galatasaray'da maçın ismi çok net Gabriel oldu dün akşam. Öyle ince paslar atıyor ki ayağında koordinat ayarlayıcı bir düzenek olduğunu düşünüyorum. Gözüyle bakıyor, baktığı yere gidiyor top. Maşallah diyelim. Maçın henüz başında Davi'nin attığı golle öne geçmenin akabinde devreye 2 farklı gidelim diye de çok çabalandı ama çalışmadı maalesef. Yine de ikinci yarıda yine Gabi'nin nefis asistinde Victor'un bulduğu golle maçın bizim adımıza skoru tayin edilmiş oldu. Beşiktaş maçın bitimine yakın yine haftanın golünü yedirdi, nazarlıktır, severiz. Bir kutlamada Dries için. Galatasaray'da yüzüncü maçına çıktı dün akşam. Geldiği günkü civciv sarısı saçları ve Lucas'ın omzuna başını yaslayıp sarılması hala gözümün önünde. İyi ki yollar kesişmiş. Lige bir hafta ara, haftaya UEFA maçı var. Hedef 25, yürüyedurun!