Kocaman bi sezonun ardından nihayet onu tekrar izleyebilme şansına ulaştık. Dizinin o kasvetli, sıkıcı ve melankolik havası yukarıda gördüğünüz karşılaşmadan itibaren adım adım dağılıp yerini güneşli bi bölüme teslim etti.
Efe Kaygısız karakteri, şüphesiz ki Kavak Yelleri'nin lokomotifi. Dizi taa en başlarda, bundan 4 sene önce, romantik komedi tarzı bi gençlik dizisi olarak başlamıştı. Sonradan cozuttuğu yerler olsa da, perşembe akşamı izlediğimiz bölümde yine o kokuyu aldık diyebilirim. Yukarıdaki fotoğrafta dalgın olan Aslı, hayatının aşkını, kaybettiği sevgilisini görmeden yanından geçip yürüdü. Biz de ekran başında kendimizi yedik tabii, kızım bi gör bi bak diye diye :)) Kısmet bi dahaki bölüme artık. Efe'nin bölüm boyunca duruşu, sözleri, insanlarla olan ilişkileri, sanki hiç gitmemiş hep ordaymışçasına aynıydı. Bölümde bi ara mahallenin çocukları bununla Guiza diye dalga geçtiler, "siz şimdi görürsünüz Guiza'yı" diyerek hem bizi yardı, hem de Guiza'yı -aslında hepimizin yaptığı gibi- bi güzel ezikledi :)) Bu arada, bölüm boyunca dikkatimi çeken en büyük unsur -Efe ile ilgili olarak- hiç adının söylenmemesiydi. Kimse ona ismiyle hitap etmedi yani.. Bu da bize kayıp hafıza ve başka bi isim senaryolarını doğruluyor sanırım.
Bu arada Lale Mansur ve Şeytan Marka Giyer etkisinin diziye kalite kattığını düşünüyorum. İyi ki ekibe katıldı. Aldığım duyumlara göre, Aslı ve Mine'nin barışma vesilesi olacakmış. E hayırlı olsun diyelim. Dizinin son sahnesinde, Efe, Güven'i dayak yemekten kurtardı. Güven'in bakışlardan Efe'yi tanımadığını çıkardım. Gelen tüyolar da bunu doğruluyor. İlerleyen sahnelerde tanıyacak ve kimselere bişey demeyecekmiş öğrendiğime göre. Bakalım bekleyip göreceğiz. Yeni bölüm fragmanına denk gelmedim. Çok etkilenirsem geçen haftaki Nerde kalmıştık serisi gibi bi seri yapabilirim. Sen hele bi geeeeel :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎