Anıl Dilaver & Lorik Cana

Suratsızlığım canına tak etti herkesin sanırım. Ama dün bi lokma da olsa toparlandım. Galatasaray ile ilgili hiç bi umudum, arzum kalmadı, itiraftır bu. Yılın son itirafı. Yazın bunu bi köşeye :)) Umudum yok dedim ya, cidden öyleydi. Dün kim gol atarsa atsın bugün Konyaspor - Galatasaray maçı bloga giremezdi. Fakat öyle bişey oldu ki, yazmazsam ayıp artık. Aslında fotoğrafı dün gece görüp twitlemiştim, yazmak fırsat olmadı çene çalmaktan. Pijama partisivari bişey vardı dün :)) kız kıza dedikodu falan yaptık geç saatlere kadar. Sonra da sevgiliyle çene çalma faslı başladı derken Anıl'ın golü sabaha kaldı.

Hazırlanışıyla, paslarıyla ve tabii ki son vuruşu yapan oyuncuyla Galatasaray çok keyifli bi üç puan alıp ayrıldı Konya'dan. Maça gidemedim, babamla küsüz, cezalıymışım :( Kısmet değilmiş dedik, geçtik. Harry ile fotoğraf çektiremedim bi ona yanıyorum. Ulan Kewell bi daha Konya'ya ne zaman gelecek (kısaltma küfür) şansıma tüküreyim!

Neyse, vıdı vıdı etme Serap. Duyduk ki Anıl'ın oynatılmasındaki pay Tugay Hoca'ya aitmiş. Abisi biz bunu Milan sakatlandığı ilk günden beri bağıra çağıra söylüyoruz. "Altyapıya eğilin", "Arda'dan forvet olmaz", "Pino'nun hareketliliği forvete yarar, forvet olmaya değil" diye diye bi yerlerimiz yırtıldı. Nihayet Florya'dan duyulmuş. Daha doğrusu ise; Pino da cezalı olunca, mecbur kalmışlar Anıl'ı oynatmaya. Ohh iyi olmuş, süper olmuş. Fotoğraf enfes yalnız :) Anıl ve Anıl'ın orda olmasını sağlayan adam, Tugay Kerimoğlu -ki kendisi altyapı hocasıydı- sımsıkı sarılmışlar golden sonra. Daha doğrusu Anıl, golü önce Tugay Hoca'ya armağan etmiş. Canım Anıl, afferin sana, kocamaaaan bi afferin :)

Maçın diğer güzel ayrıntısı ise kesinlikle Cana. Dün akşam kavga etti, kırmızı yedi, böyle adam gerek değil bize, noele gidecek diye ötecek olan gelsin bana bi ötsün de öten yerlerini koparayım. Yerli olsun, yabancı olsun futbolcu kısmına, Galatasaray'daysa, adıyla hitap etmek huyumdur. Lorik için de aynı şeyi yapacağım. Dün akşam o kavga Konyaspor'lu adamla, Lucas arasında başlamış aslında. Lorik de Lucas'a kimse dokunamaz layn deyip dalmış olaya. İyi de etmiş. İşte sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar. Galatasaray'ın futbol oynamaktan falan önce, çooook önce hem de, takım olması, olabilmesi gerekiyor. Sahada bu vardı dün akşam. Her olayda aktif rol oynayan Lorik'in futbolu da müthişti. Ayhan'ın arkasını toplamakla kalmadı, ofansif servisleri de çok başarılıydı. Bi de son olarak, Lorik, Anıl'ın golden sonra Anıl'a "Harry ve Hakan ile kutla golünü" gibi bişeyler söyleyip, Harry ve Hakan'a yönlendirmiş. Arda şu sıralarda sakat malum, 2. kaptan Ayhan olacağına Lorik olsun. Hem yarım sezon kaptan mı olunur diye itiraz edilen Harry de kurtulmuş olur. Zaten Lucas da gideceğim sezon sonunda gibi bişeyler demiş. Ayrıca olur da kaptan devre arasında gönderilirse, benim kaptan adayım belli. LORİK CANA! 19 numara helali hoş olsun :)