İstikrarsızlık Abidesi Galatasaray

Galatasaray, çizdiği o istikrardan uzak görüntüye dün akşam bir kare daha ekledi. Bucaspor maçında alından tek gollü galibiyet, Galatasaray'ın bu sezonki çehresini anlatıyordu aslında. Futbolda 'bal yapmayan arı' klişesi vardır. Galatasaray ise bu klişenin canlı örneği gibiydi dün akşam. Mücadele? Evet vardı. İstek? Evet vardı. Peki ne eksikti de bu takım zar zor gol atarak galip geliyordu?

Bunca zamandır Galatasaray'ın bir forveti yok diye hayıflandık durduk. Bu forvet eksikliği nedeniyle gol atamıyoruz dedik, orta sahadan, açıklardan forvet devşirerek bir yere varamayız dedik. Dün akşam aylarca sakat olmasına rağmen takımın en golcüsü olma ünvanını elinde bulunduran Milan Baros sahadaydı. Fakat Baros gol atamadığı gibi, ilerde sönük kaldı bile diyebiliriz. Bunun ilk sebebi elbette sakatlıktan yeni çıkmış olan Baros'un, güçsüzlüğü ve maç eksiğiydi. Diğer sebebi ise Baros'u besleyecek, onunla anlaşabilecek bir yardımcısının olmamasıydı. Baros'u tanıyoruz artık. Çakılı forvetten ziyade, hareketli bir forvet o. Yaptığı ters koşularla, boş alanlara kaçmasıyla, arkadan beslendiği takdirde çok rahat gol atabilen bir isim. Bu yüzden Baros'un efsane olduğu dönem Lincoln'lü dönemiydi. Lincoln, Baros'u beslediği gibi orta sahadan top dağıtımını da başarıyla sağlıyordu. Bugün Galatasaray'da Lincoln yok. Ama Lincoln kıvamında olabilecek örneğin Misimovic var, kullanılmıyor. Arda var, sakat. Kewell var, sakat. Culio'yu bu kategoriye pek sokamıyorum çünkü onun özellikleri daha farklı.

Forveti eleştirdik. Peki ya savunma? Galatasaray'ın gol yemediği son maç, 23 Ocak tarihindeki Sivasspor maçı. Sonraki oynanan 4 maçta yenen toplam 10 gol var. Kalecilik nankör meslek. Önce oraya değinelim. Zapata devre arasında çok büyük umutlarla transfer edilmemekle birlikte, Ufuk'un yaptığı hatalar neticesinde kaleyi devraldı. Ufuk'un oynamasını tercih ederdim ben. Zapata'ya verilen paraya yazık, ayrıca işgal ettiği yabancı kontenjanına da yazık. Hagi'nin genel olarak yaptığı en büyük hataysa şüphesiz, Lorik Cana ile Lucas Neill'in yerini değiştirme arzusu. Cana, dün akşam bir kaç kritik noktada hata yaptı. Galatasaray'ın sahadan mağlubiyetle ayrılmamasının ve Cana'nın göze batmamasının tek nedeniyse şüphesiz Bucaspor'un ileri uç elemanlarının beceriksizliğiydi. Hakan Balta'nın sakatlığı neticesinde de nihayet kayıp bek Çağlar'ı izleme şansı bulduk. Çağlar-Hakan-Insua üçlüsünün arasından ben Insua'yı tercih ederim. Ama Hagi, 'yabancı istemiyor' malum..


Son olarak gol.. Kazım konusunda çok derin endişelerim vardı. Kazım'ın oyununa rağmen bu endişelerimin azaldığını veya Kazım'a karşı bir sempati oluştuğunu söyleyemiyorum. Yine de Sabri'nin pasında Culio'ya güzel bir asist yaptı. Kutlamak lazım. Golü atan Culio her ne kadar gecenin kahramanı gibi görünse de, gizli kahraman bir kaç maçtır olduğu gibi Stancu oldu. Sahanın en istekli ismiydi zira.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎