Kanal D'yi sevmiyorum. Yapım şirketlerinin her diziye salt para olarak bakmalarını sevmiyorum. Sanata sanatçıya saygısı olmayan insanları sevmiyorum. Bu kadar güzel kurulmuş bi kadronun, hepsini ayrı ayrı sevdiğim oyuncuların yaptıkları dizilerin "güya" izlenmiyor diye bitirilmelerinden nefret ediyorum! Evet, günlük nefretimizi kustuğumuza göre dizinin bitirilmesine dair ağlaklığımıza geçebiliriz.
Bugüne kadar izlediğimiz bir çok diziden farklı bi işti Üsküdar'a Giderken. Benim için en başta, fragmanları dönerken merak sebebim Erkan Can ve Öner Erkan'dı. Tülin Özen'in performansını da merak ediyordum açıkçası. Sonra Murat Cemcir herkesin olduğu gibi benim de gönlüme taht kurdu. Oyunculuk açısından üst düzey bi performans sergiledi zaten ekip ama asıl ön plana çıkan bence senaristlerin başarısıydı. Böyle veda yazılarını da bu ara çok yazdım. Artık veda etmek istemiyorum. Kara kara, kötü kötü yazılar.. Artık cıvıl cıvıl bişeyler yazmak istiyorum ben yaa :(
Finalden bi önceki bölümü yazmıştım. Bi önceki bölümde final olayı daha ön plandaydı açıkçası. Veda eder gibiydi bölüm.. Özellikle Bu Gece Son'u söylemişlerdi ki orda gözlerim dolu.. Kameralara baka baka, güldürmek için yapılmış olsa da.. İki laftan biri son olunca gülmeye fırsat bulamadım tabi :)) Bu hafta ise gözlerimin dolduğu tek yer Erdem'in, babasıyla vedalaştığı o andı.
Dizinin TvEn isimli yeni kanalda devam edeceği falan söylenmişti. Şimdi müjdeli haberi bekliyorum ama pek de umudum yok açıkçası. Dizideki aşklar dahil her şey bi şekilde çözüme ulaştı çünkü. Fenomen olan karakteri kesinlikle Oğuz'du. Ama Erdem'in, Yavuz'un, Ayşe'nin (ki yüzüne top geldiği sahnede yarmıştır), Selçuk'un verdiği keyfi hiç bi komediye değişmem. Ekibe bundan sonraki işlerinde başarılar dilerim. İyi oyuncu her türlü iş yapar ve yapacaktır da.. Biz güzel oyun dilencileri de sabırla bekleyeceğiz. Umarım her şey gönüllerince olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎