Sanıyorum bu seneki oscar adayı filmlerin arasında en ilginci The Artist'tir. Belki de 80 senedir (gösteriler hariç) yapılmamış bir türden bahsediyoruz. The Artist, siyah beyaz ayrıca da sessiz müzikal şeklinde. Konuşma ve çalan şarkılarda söz yok. Bu tür filmlerde sadece oyunculuklar ön plana çıkar ve risklidir. Peki Artist'te durum nasıl?
Filmi dün akşam izleme fırsatı buldum. İtiraf etmek gerekirse, ön yargıyla yaklaşmıştım. Sıkılacağımı düşünüyordum. Fakat hiç de öyle olmadı. Çok uzun olmayan filmi (100 dakika) sıkılmadan izledim diyebilirim rahatlıkla. Bu konuda benim gibi düşünenler varsa düşüncelerini rahatlıkla akıllarından silebilirler. Demin dedim ya, film sessiz sözsüz olunca oyunculuklar ön plana çıkıyor diye, bu noktada Jean Dujardin'i deli gibi övmek istiyorum. Pırıl pırıl oyunculuğuyla tertemiz bir film çıkarmış ortaya. En iyi erkek oyuncu ödülünün en büyük adayı ki diğer filmlerden Brad Pitt'i izlemiş ve duygusal tarafım da ağır basarak o alsın demiştim ama Dujardin'in The Artist performansıyla Pitt'in gerisinde kalmasını hiç istemem şahsen. O yüzden gönlümün birincisi Brad Pitt'i kenara itiyorum. Dujardin'in Ayhan Işık & Sadri Alışık karışık halleri beni benden aldı. Film Dujardin'in oynadığı George Valentin karakteri üzerine kurulu olduğu ve Dujardin'in performansı çok başarılı olduğu için, diğer oyuncuların biraz sönük kaldığını söylemek mümkün.
Filmin konusunun üzerinden şöyle bir geçeyim spoiler vermeden. George Valentin, sessiz film yapan oyuncular arasında zirvededir. Fakat 1931 yılında filmlerin sesli çekilmeye başlanmasıyla, ikinci plana düşer. Bu dönemde yaşadığı psikolojik travmaları ve kaybettiklerini anlatıyor film en özet haliyle. Fransız yapımı bir film olacak ve beğeneceksin deseler şaşardım. Ama yapmışlar olmuş yani bildiğin. Nostalji seven, sessiz film seven, siyah beyaz film seven beğenir bu filmi. Gelelim filmin adaylıklarına; en iyi erkek oyuncu dalında aday, onu söyledik. En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi özgün senaryo, en iyi kurgu, en iyi sanat yönetmeni, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi özgün müzik ve en iyi kostüm tasarımı olmak üzere toplamda 10 dalda aday. Özel olarak istediğim oscar da en iyi hayvan oyuncu oscarı. Filmde Valentin'in köpeği var ki birçok oyuncudan daha çok oyuncu. Yerim! Ön yargılarınızdan arınıp izleyin. Pişman olmazsınız. İyi seyirler şimdiden.
Filmi dün akşam izleme fırsatı buldum. İtiraf etmek gerekirse, ön yargıyla yaklaşmıştım. Sıkılacağımı düşünüyordum. Fakat hiç de öyle olmadı. Çok uzun olmayan filmi (100 dakika) sıkılmadan izledim diyebilirim rahatlıkla. Bu konuda benim gibi düşünenler varsa düşüncelerini rahatlıkla akıllarından silebilirler. Demin dedim ya, film sessiz sözsüz olunca oyunculuklar ön plana çıkıyor diye, bu noktada Jean Dujardin'i deli gibi övmek istiyorum. Pırıl pırıl oyunculuğuyla tertemiz bir film çıkarmış ortaya. En iyi erkek oyuncu ödülünün en büyük adayı ki diğer filmlerden Brad Pitt'i izlemiş ve duygusal tarafım da ağır basarak o alsın demiştim ama Dujardin'in The Artist performansıyla Pitt'in gerisinde kalmasını hiç istemem şahsen. O yüzden gönlümün birincisi Brad Pitt'i kenara itiyorum. Dujardin'in Ayhan Işık & Sadri Alışık karışık halleri beni benden aldı. Film Dujardin'in oynadığı George Valentin karakteri üzerine kurulu olduğu ve Dujardin'in performansı çok başarılı olduğu için, diğer oyuncuların biraz sönük kaldığını söylemek mümkün.
Filmin konusunun üzerinden şöyle bir geçeyim spoiler vermeden. George Valentin, sessiz film yapan oyuncular arasında zirvededir. Fakat 1931 yılında filmlerin sesli çekilmeye başlanmasıyla, ikinci plana düşer. Bu dönemde yaşadığı psikolojik travmaları ve kaybettiklerini anlatıyor film en özet haliyle. Fransız yapımı bir film olacak ve beğeneceksin deseler şaşardım. Ama yapmışlar olmuş yani bildiğin. Nostalji seven, sessiz film seven, siyah beyaz film seven beğenir bu filmi. Gelelim filmin adaylıklarına; en iyi erkek oyuncu dalında aday, onu söyledik. En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi özgün senaryo, en iyi kurgu, en iyi sanat yönetmeni, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi özgün müzik ve en iyi kostüm tasarımı olmak üzere toplamda 10 dalda aday. Özel olarak istediğim oscar da en iyi hayvan oyuncu oscarı. Filmde Valentin'in köpeği var ki birçok oyuncudan daha çok oyuncu. Yerim! Ön yargılarınızdan arınıp izleyin. Pişman olmazsınız. İyi seyirler şimdiden.
Spoileeer!
Bang! sahnesi şüphesiz ki filmin sahnesiydi. Türk Filmleriyle büyümüş biri olarak ister istemez mutlu son bekledim. Ve aldım da diyebiliriz. Filmin sonunda oyuncuların birkaçının sesini duymak ohh be dedirtti bunu da itiraf edeyim şimdi :)) Filme dair söylenebilecek en güzel şey; bağıra çağıra aşkı anlatmasıdır bence. Filmin sessiz olmasındaki ironi de bu filmi diğerlerinden farklı kılıyor. Hiç siyah beyaz film izlememiş beni bu kadar etkilemesinin sebebi, belki de, biraz önce yazdığım gibi Türk Filmi havasında olmasıdır. Miller ile Valentin arasındaki o gülüşmelerle başlayan naif aşk, benim gibi bi aşk böcüsünü etkilemesin de kimi etkilesin sorarım?
Imdb notu: 8.4/10
Yapım: 2011 - Fransa
Tür: Dram, Romantik
Süre: 100 dakika
Yönetmen: Michel Hazanavicius
Oyuncular: John Goodman, James Cromwell, Jean Dujardin, Penelope Ann Miller, Bérénice Bejo, Calvin Dean, Bitsie Tulloch, Beth Grant, Adria Tennor, Jen Lilley, Sarah Karges, , Joel Murray, Stuart Pankin, Basil Hoffman, Ben Kurland, Yapımcı: Thomas Langmann, Antoine De Cazotte, Emmanuel Montamat, Daniel Delume
Konu: 2011 Cannes En İyi Erkek Oyuncu (Jean Dujardin)Muhteşem performansıyla şimdiden Oscar'larda adı geçen Jean Dujardin bu filmde, sesli filmlerin piyasaya çıkmasıyla kariyeri dibe vuran bir aktörü canlandırıyor. Hollywood, sene 1927… Erişilmez karizmasıyla George Valentin hem izleyicilerin hem yapımcıların göz bebeği. Ancak sinemada ses kullanılmaya başlayınca bir gecede gözden düşüyor. Yanında bitiveren gencecik oyuncu adayı Peppy Miller'ın gözüyse yükseklerde… Konuşmasız, siyah-beyaz eski filmler gibi saniyede 22 kare çekilen Artist, sessiz filmlere bir saygı duruşu, sinemaseverlere bir armağan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎