Kenan İmirzalıoğlu-Osman Sınav işlerinin pek fanı değilimdir. Saygı duyarım, iyi oyuncu iyi yönetmen ikilisinden iyi iş çıkar ama olsa da izlesek demem mesela. Gel gelelim, konusunu ve işleyişini çok merak ettiğim Uzun Hikaye'yi sinemada izlemeyi istemiştim. Kısmet olmadı o dönemde. Geçtiğimiz günlerde evde izledim, gerçekten beğendim. Trenlere olan heyecanımı, tutkumu bu sıralarda her yazıda dillendirir oldum. Sanırım bu filme bu kadar içimin ısınma sebebi içinden tren geçiyor olmasıydı. Filmde de dediği gibi "tüm hikayeler trenle başlar"...
Film, Ushan Çakır'ın sözleriyle başladı. O an Dedemin İnsanları'nı andım. Orada da Ozan rolüyle anlatmaya başlamıştı ya hikayeyi, bu filmde de Mustafa olarak anlatmaya başladı, bir tren vagonunda, önünde bir daktiloyla... Filmin bu tatlı anekdotunu geçip hikayesine geliyorum. Film bir dönem filmi. Kaçarak evlenen Münire ile Ali'nin aşkıyla başlıyor. Filmin en güzel kısmı Münire ile Ali'nin sahneleriydi. Burada yine Mustafa'nın ağzından söylüyorum, bir çocuğun ilk aşkı annesiyle babasının aşkı olursa o çocuk şanslıdır. Mutluluk boğazımıza dizilmeseydi tabii ki olmazdı. İzlemeyenler için spoiler vermiyorum ama filmin sorunsuz ilerlemesini kimse beklemiyordur sanırım. Tuğçe Kazaz, büyük ihtimalle Münire Ali aşkını çok sevdiğim için, gözüme hiç batmadı. Aksine rolünü taşıyışını beğendiğimi bile söyleyebilirim. Yine de bir Türk filminde o kadar sarışın anne mi olur diye Osman Sınav'a sormak isterdim. Gerçi İmirzalıoğlu'nu düşününce boyu boyuna bi anneyi ancak bu şekilde kotarabilirdi sanırım.
İdealist, doğrucu Ali'nin ailesiyle o kasaba senin bu kasaba benim gezerken gittiği her yerde illa ki birileriyle takışması memleketin en büyük gerçeğini yüzümüze vurdu. Bu ülkede, önemli yerleri tutan kodamanlar her bokun laciverdini kendilerine göre yonttular, maalesef filmin çekildiği dönemin üzerinden geçen yıllar bu olguyu değiştirememiş. Bundan sonra da değişeceğine dair şahsi umudum yok. Buna büyümek diyoruz. Filmin müzikleri çok başarılıydı. Yazının sonunda tekrar döneceğiz bu konuya. Şimdi düşününce bile gözlerimi dolduran çok güzel sahneleri var filmin. İzleyin. Filmle ilgili söylenebilecek belki abartılı ama bence en doğru tabir artık bizim de bir Hayat Güzeldir'imiz var. İzleyin, eminim pişman olmazsınız. Bu sefer fragman yok. Filmin soundtracki Ah Bu Gönül Şarkıları var. Balkan rüzgarlarını insanın içine içine estiren o şarkı var. Şimdiden iyi seyirler.
Film, Ushan Çakır'ın sözleriyle başladı. O an Dedemin İnsanları'nı andım. Orada da Ozan rolüyle anlatmaya başlamıştı ya hikayeyi, bu filmde de Mustafa olarak anlatmaya başladı, bir tren vagonunda, önünde bir daktiloyla... Filmin bu tatlı anekdotunu geçip hikayesine geliyorum. Film bir dönem filmi. Kaçarak evlenen Münire ile Ali'nin aşkıyla başlıyor. Filmin en güzel kısmı Münire ile Ali'nin sahneleriydi. Burada yine Mustafa'nın ağzından söylüyorum, bir çocuğun ilk aşkı annesiyle babasının aşkı olursa o çocuk şanslıdır. Mutluluk boğazımıza dizilmeseydi tabii ki olmazdı. İzlemeyenler için spoiler vermiyorum ama filmin sorunsuz ilerlemesini kimse beklemiyordur sanırım. Tuğçe Kazaz, büyük ihtimalle Münire Ali aşkını çok sevdiğim için, gözüme hiç batmadı. Aksine rolünü taşıyışını beğendiğimi bile söyleyebilirim. Yine de bir Türk filminde o kadar sarışın anne mi olur diye Osman Sınav'a sormak isterdim. Gerçi İmirzalıoğlu'nu düşününce boyu boyuna bi anneyi ancak bu şekilde kotarabilirdi sanırım.
İdealist, doğrucu Ali'nin ailesiyle o kasaba senin bu kasaba benim gezerken gittiği her yerde illa ki birileriyle takışması memleketin en büyük gerçeğini yüzümüze vurdu. Bu ülkede, önemli yerleri tutan kodamanlar her bokun laciverdini kendilerine göre yonttular, maalesef filmin çekildiği dönemin üzerinden geçen yıllar bu olguyu değiştirememiş. Bundan sonra da değişeceğine dair şahsi umudum yok. Buna büyümek diyoruz. Filmin müzikleri çok başarılıydı. Yazının sonunda tekrar döneceğiz bu konuya. Şimdi düşününce bile gözlerimi dolduran çok güzel sahneleri var filmin. İzleyin. Filmle ilgili söylenebilecek belki abartılı ama bence en doğru tabir artık bizim de bir Hayat Güzeldir'imiz var. İzleyin, eminim pişman olmazsınız. Bu sefer fragman yok. Filmin soundtracki Ah Bu Gönül Şarkıları var. Balkan rüzgarlarını insanın içine içine estiren o şarkı var. Şimdiden iyi seyirler.
Vizyon Tarihi : 12 Ekim 2012
Yapımı : 2012 - Türkiye
Tür : Aksiyon , Dram
Süre: 117 Dak.
Yönetmen : Osman Sınav
Oyuncular : Kenan İmirzalıoğlu , Altan Erkekli , Mustafa Üstündağ , Batuhan Karacakaya , Zafer Algöz
Senaryo : Osman Sınav , Yiğit Güralp
Yapımcı : Osman Sınav
Konu:Usta öykücü Mustafa Kutlu’nun ‘Uzun Hikaye’si sinema filmi oluyor. Yönetmenliğini Osman Sınav‘ın, başrolünü Kenan İmirzalıoğlu‘nun üstleneceği filmde istasyonda başlayıp istasyonda biten uzun bir hikâye anlatılıyor. Bulgaristan göçmeni Ali ile annesiz yetiştirdiği oğlunun başından geçen olayları ‘göç’ gerçeği etrafında anlatan bir hikâye…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎