Galatasaraylı Olmayan Galatasaray Taraftarı

Galatasaray taraftarı olmanın en güzel yanlarından birisi yukarıdaki fotoğrafın içinde her an olabilirmişsiniz hissiyatıdır. Hande Yener'in malum şarkısında bahsettiği "yanında olamazsam savaş çıkar kolayca" cümlesi de bunu en destekleyen mottodur. Cumartesi gecesi Galatasaray bileti alıp aramıza giren birkaç yaratık ise bunu gölgeleyecek şeyler yaptı. 


İnsanların canına kastedercesine o görsel şöleni sahanın içine atmaya başladı bazı gerizekalılar son yıllarda. Yurt dışında bu boku yiyenler vardı ve kınıyorduk. Nihayet cumartesi akşamı aramıza girdiler. Alt bloktan hep bir ağızda atmayın ulan diye küfürler savuruyorduk. İşe yaramadı. Bir delikanlının bacağının sargısını, bir adamın başındaki bandajı, yanımdan ağlayarak geçen genç bir kızın kolunun kanadığını, çocukların korku dolu gözlerini, titreyerek ağlayan o kız çocuğunu gördüğüm andan itibaren maçın itibarı gözümde düşmeye başladı.


Bir tek bunlar olsa iyi. Galatasaray'ın en büyük taraftar oluşumu olduğunu iddia eden arkadaşlar tezahürat diye Beşiktaş'a 120 dakika aralıksız sövdü. Sorsan en büyük taraftar onlar ama maçta ben Galatasaray adının anıldığını hatırlamıyorum. Beşiktaş'ın muhtelif yerlerinden kan alma planları, çarşılı pazarlı tuhaf fanteziler ve sinkaflı birçok cümle ile takımlarını desteklemek yerine rakiple uğraştılar. Araya serpiştirdikleri üçlüler olmasa, arkadaşların Galatasaraylı olduklarını anlamayacaktık. Nerede o güzelim marşlar, tezahüratlar nerede bunların bağırtıları. Çocukluk aşkımsın, şereftir seni sevmek, Nevizade, milyonlarca taraftarın yan yana benim ilk planda aklıma gelen ve söylerken gerçekten duygulandığım marşlardır mesela. Ama "tribüncü" diye oraya diktikleri heriflerin aklında Beşiktaş dışında bir şey maalesef yoktu.

Beşiktaş taraftarını tebrik etmek lazım bu noktada. Hep bir ağızdan sevemez kimse seni diye bir başladılar ki bağırmaya... Salt taraftarlık o işte. Salt aşk... Adamlar eğleniyorlardı. Bizim tribünde oturanlar gibi kin, nefret ve pislik kusmuyorlardı. Alkışlarla, renklerini haykırarak, gerçekten takımlarını destekleyerek rakibi bozmaya çalışıyorlardı ve başardılar da... Yine de Beşiktaş taraftarının saygı duruşu sırasında yaptığı terbiyesizlik yenilir yutulur değildi, bunu da dipnot olarak eklemek lazım. Bizimkilerin tek başarabildiği ise ıslıktı. Ne budalalık...  Dilerim birileri, o bahsedilen tribün büyükleri, bunları görüp müdahale ediyordur, edecektir. Yoksa sosyal medyanın insanları gazlamak üzerine kurulu olduğu günümüz taraftarlığı bizim Galatasaraylılık olarak övündüğümüz şeyi yok edecek.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazın bakalım 😎