Daha kitap başlarken ilerleyeceği yeri, yaşanacakları ve sonunu da istemeden olsa tahmin edip kalbim kırılmıştı. Yine de okumaya engel olamadım. Bilerek isteyerek okudum. İçim sıkıştı. Üzüldüm. Sonlarına doğru ağladım bile. Lüzumsuz bi duygusallık var yine üzerimde, tabii bunun kitapla ilgisi yok, kitaba dönelim. Kitapta bir küçükhanımın (kitaba atıfta bulunuyorum) yaşadığı aşkı anlatıyor. Sevdiceği kendinden yaşça büyük ve evli. Yasak aşk fikri yer yer rahatsız etse de hikayenin içine girdikçe ve ayrılık, uzak kalmak, özlemek hislerini de okudukça sanırım biraz da dokundu. Kitapta en çok içime dokunan yer ise 410. sayfada yer alan şu cümleydi;
İçimden diyordum ki, eğer bu inanılmaz gibi görünen rastlantı gerçekleştiyse, biz olmayacak bir aşkı yaşadıysak, bir araya geldiysek, bunca zaman hep ertelemelerle, birbirimizden uzak olsak bile o duygu hiç eksilmediyse bunun herhalde bir anlamı vardır. Herhalde bu böyle, gelip geçecek bir şey olamaz.
Olmayacak şeye inanmak ruhumuzda var, bir benim değil, hepimizin! Kitapla ilgili bugün öğrendiğim bir rivayet de, aslında kitabı okumayanlar için biraz spoiler olabilir, kitabın 60 darbesinde idam edilen 3 isimden biri olan Fatin Rüştü Zorlu ve sevgilisi Vesamet Kutlu'yu anlatıyor olmasıydı. Kitabı okurken de şaşırmıştım 3 isim asıldı, hangisi ki acaba diye içten içe düşünmüş, yok canım kurgu işte diye ihtimal vermemiştim, resmen içime doğmuş! Kitabı okumadıysanız, bi okuyun. Bence pişman olmazsınız. Benim kitaba dair tek pişmanlığım, yayımından tam 13 sene sonra okumak oldu. 456 sayfalık D&R fiyatı 27 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎