Yazı epey spoiler içeriyor. Bu yüzden sayfanın devamı içeride. Okumadıysanız lütfen devam etmeyin. Bu yönden buyurun;
Türk tarihinde okumayı en çok sevdiğim dönem açık ara Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kurulduğu dönem. Hem çok duygulanıyor hem de çok etkileniyorum. Ateşten Gömlek kitabının diğer Kurtuluş Savaşı hikayelerinden farkı ise Kurtuluş Savaşı devam ederken Halide Edib'in hissettikleri neticesinde kaleme alınmış olması. Öte yandan Yakup Kadri'nin Yaban'ının adının Ateşten Gömlek olacağını ve Halide Edib'in "eğer kitabımı sizden önce bitirirsem Ateşten Gömlek adını koyacağım" dediğini ve belli ki bunu başardığını yazmış Selim İleri kitabın ön sözünde. Nereden baksan etkileyici bu kitabın hüsranla bitmesi canımı epey sıktı aslında. İsterdim ki, tüm karakterler kurtuluşun geldiğini, İzmir'in kurtulduğunu görebilsin. Türk bayraklarıyla İzmir'e girebilsin. Maalesef olmadı. Savaş dönemindeki karamsarlık kitaba da sirayet etmiş olacak ki kitaptaki tüm karakterler savaş bile bitmeden öldü. Kitabın sonunda iki doktor aralarında konuşurken baş karakterimiz Peyami'nin başındaki kurşun sebebiyle hayal kurduğunu söylese de bu bana çok makul gelmedi. Dayısının oğlu olduğu adının Cemal olduğu kanıtlanmıştı. Ayşe isimli bir hemşire bulamamışlar, eee? O dönemde ölenlerin çokluğunun üzerine Ayşe isminin ne sıklıkta kullanıldığını eklediğimizde çok olası gelmiyor bana bulunmaması/olmaması/hayal olması.
Daha nicelerini okuyacağım, okuyacağız. Ama Ateşten Gömlek kadar etkileneceğim bir kitap daha olur mu? Şüpheli. Umarım böyle bir duruma tekrar düşmek zorunda kalmaz bu millet. Kitabı okuyun. Kendinize, genlerinize inanın. Nereden geldiğinizi anımsayın. Eminim hayat sizin için de daha kolay olacak. Eften püften şeylere üzülmeyi bırakacaksınız. Can Yayınlarından çıkan kitap 208 sayfa ve 17 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎