Okuduğum 2. Zülfü Livaneli kitabı. Konya'ya geldikten bir süre sonra kitap fuarına gitme fırsatı bulmuştum. Oradan edindiğim kitaplardan birisiydi. Kitapta Alman asıllı bir profesörün İstanbul'a konferansa davet edilmesiyle başlayan hikaye geçmişten günümüze tabiri caizse "bir İstanbul masalını" anlatıyor. Acı, can yakan, yer yer aklınızla oynayan ama nefis bir kitap. Daha çok Livaneli kitabının kitaplığıma girmesini gerektirdiğini hissettim okuduğum her sayfada. Beni çok üzdüğü yerler oldu. Kalbimi acıttığı yerler. İnsanların yaşadığı, doğduğu, büyüdüğü coğrafyanın insanın kaderi olduğunun altını çiziyordu Livaneli. İkinci Dünya Savaşının dünyaya hakim olduğu ve taraflı tarafsız, kazanan kaybeden herkesi etkilediği o günlerde farklı coğrafyalarda farklı kadınların yurtlarından ve sevdiklerinden koparılmasından bahsediliyor yer yer. Kitapta hayatı anlatılan 4 kadından beni en çok etkileyen açık ara Nadia'ydı. Faşizmin Almanya'da kol gezdiği dönem olan Hitler döneminden kurtulamayıp ömrünün en mutlu geçirmesi gereken günlerinde bir gemiye kapanması beni çok yaraladı. Son 10-15 sayfayı gözlerim dolu dolu okudum. Canım Livaneli. Umarım kalbime dokunmaya devam edersin. Doğan Kitap'tan çıkan eser 484 sayfa ve satış fiyatı 33 TL. Okuyun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎