Her seferinde bir kez daha ikna oluyorum ki ben bilimkurgu dediğimiz tarza hiç mi hiç yakın değilim. Bu kitap da yetmiş küsur sayfa olmasına rağmen 2 günde kesinlikle bitmezdi ama Selçuk'un kitabı Evrak Kürek kargodan gelince sırf ona bir an önce başlayabilmek için deli bir heyecanla okudum kitabı. Saunders için müthiş hikayeci falan diyorlar ki eminim öyledir. Ama neden bilimkurgu? Sadece soruyorum. Üç göbekli yaratıklar varmış bunlar tek kişinin girebileceği genişlikte bir ülkenin vatandaşıymış... Tamam bunların hepsi diktatörlük yönetimini eleştirmek ve yönetimlerin halktan uzaklaştıkça kendilerini dev aynasında görmek için asıldıkları birer askı ama böyle mantıkta yer bulamayan olaylar en gerçek konularda bile bana sahici gelmiyor. Hayvan Çiftliği'nin modern hali demişler kitabın arkasında ki ben henüz Hayvan Çiftliği'ni okumadım (linç?). Şimdi kafamda iki soru var 1) Hayvan Çiftliği de böyle bilimli kurgulu mu? 2) Hayvan Çiftliği'nden önce okuduğum için mi sevmedim ben bu kitabı? Yine de itiraf etmek gerekirse distopya dediğimiz şeyi bu kadar kısa bir kitapta müthiş yansıtmış. Phil bebeğim, ne olacak sanmıştın mesela?! Kitap Deli Dolu Yayınevinden, 80 sayfa ve 13 TL. Ya bu kitabı tavsiye etmem ben, kendim çok sevmediğim kitabı size niye okuyun diyeyim ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎