Amin Maaoluf'un daha önce Semerkant kitabını okumuştum birçoğumuz gibi. Doğu'nun Limanları'nı gördüğümde hikayesi ilgimi çekti ve edinmek, okumak istedim. O kitap da kalbimi en az Doğu'nun Limanları kadar kırmıştı. Kitap Osmanlı'nın son zamanlarından İkinci Dünya Savaşına bir dönemde geçiyor. Baş karakterimiz İsyan'ın (evet adı bu) hayatı ailenin nereden geldiği ile başlayarak anlatılıyor. Acısı yoğun bir hikaye. Öyle ki yer yer gözlerimin dolduğunu son 10 sayfasını da ağlayarak okuduğumu sanırım itiraf etmem gerekiyor. İsyan'ın başına gelenler, ailesinden kopuşu, yalnızlığı, hayatının aktığı yön, insanı şaşırtır derecede ilerliyor. Başka bir dinden, başka bir milletten, hatta düşman olarak sayılacak iki devletin birer bireyinin iki farklı nesilde hayatlarını birleştirmesi, aslında bölenin inanışlar, ten rengi değil siyaset olduğunu yüzüne tokat gibi indiriyor. Ve ayrışmanın da ne kadar yanlış olduğunu... Sanıyorum kitabın verdiği alt metin de buydu. Bana geçti. Kitabın bendeki baskısı Yapı Kredi Yayınlarından. Kapağındaki naiflik kitabın tamamına yayılmış. 183 sayfa ve 16 TL. Okumanızı öneriyorum tüm kalbimle. Ben ağladım, siz de ağlayın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎