ÖTV Muafiyetli Araç Alma

2020 yılına girerken yazdığım yazıdaki iki dileğimden biri araç sahibi olmaktı. Bu isteğim, geçtiğimiz hafta içinde nihayet gerçekleşti. Ben, benim gibi olanlara yardımcı olmak için araç alma sürecimi her adımıyla buraya aktarmak istedim. Çünkü bu konuda ciddi bir bilgi kirliliği var internette ve ben araştırdığımda hiçbir bilgiye ulaşamamıştım. Mevcut bilgiler hem çok dağınık hem de güncel değil. İstedim ki bu durumda olanlar yılmadan, yorulmadan, yıpranmadan ulaşabilsin her detaya. Engel durumundan dolayı ÖTV indiriminden nasıl faydalanırsınız yazının devamı buna dair olacak. Sormak istedikleriniz olursa yorum aktif. Bildiğim kadarıyla yardımcı olurum. Fakat muhtemelen gerek kalmayacaktır. Hadi başlayalım.

Öncelikle ÖTV indirimi için sağlık raporu vermeye yetkili bir hastaneden engelli raporu almanız gerekiyor. Ben 15 Ocak tarihinde başvurdum sağlık kuruluna. Rapor başvurusu yaparken ortopedik bir engeliniz varsa "sadece hareket ettirici özel tertibatlı taşıt kullanabilir" ifadesinin geçmesi gerektiğini ve ÖTV muafiyetinden faydalanmak istediğinizi kurulda giriş yapan personele hatırlatın ki tekrar uğraşmayın. Engel durumunuz hangi poliklinik tarafından takip ediliyorsa, yalnızca o polikliniğe sevkiniz sağlık kurulunca yapılıyor. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra engel kod ve oranları doktor tarafından sisteme işleniyor. Evraklarınızı muayeneler tamamlandıktan sonra sağlık kuruluna teslim ediyorsunuz size kurul günü veriliyor. Kurulda tüm bilgileriniz mevcut. Sadece heyetin karşısına çıkıyorsunuz, sizi görüyor, çıkıyorsunuz. Heyetten çıkan rapordaki karar hanesinde "sadece hareket ettirici özel tertibatlı taşıt kullanabilir" ifadesi geçiyorsa ilk adımınız başarıyla gerçekleşti demektir. Ben heyete 17'sinde girdim, 27'sinde de raporu teslim aldım.

İkinci adımımız ehliyet. Aile hekimine gidiyorsunuz sağlık raporu için. O da sizi bir hastaneye sevk ediyor. Hastanede yine engelinizin olduğu bölüm muayene ediyor ve il sağlık kurulunda bulunan komisyona sevk ediyor. Hastanede bu aşamada muayene olduğunuz her birim için 50 TL ücret alıyor. Ben ortopedi polikliniğine ve gözlük kullandığım için göz polikliniğine toplamda 100 TL yatırdım. Hastaneden aldığınız raporlar ile il sağlık müdürlüğünde bulunan engelli birimine başvuruyorsunuz çünkü araca yapılacak tertibatların kararını bu kurul veriyor ve raporda da komisyona sevki uygundur kararı var. Sağlık raporunu da aldığınız zaman ikinci adım halloldu diyebiliriz.

Bir sonraki adımımız il sağlık kurulunda bulunan engelli birimine başvurmak. Orada dilekçenizi ve sağlık raporunuzu alıp size heyet için gün ve saat veriyorlar. Heyet yine sağlık müdürlüğünde toplanıyor. Sıranız gelince sizi çağırıp raporunuzun ve fiziksel durumunuzu inceliyor. Araca yapılacak ekipmanın kodlarına karar veriyorlar. Mesela benim için pedalların bir miktar uzatılmasına karar verildi. Bir arkadaşımın babasının sağ kolu ampute edilmişti, onun için vites kolunu direksiyonun soluna alınması kararı verilmiş, gibi... Komisyon da kararı birkaç gün sonra yazılı olarak veriyor bu da üçüncü adımımızın başarıyla tamamlandığı anlamına geliyor.

Komisyon kararı ile ehliyetimizi yenileyeceğiz şimdi. Eğer ehliyet yoksa önce kursa gideceksiniz elbette. Benim B sınıfı ehliyetim vardı. Doğrudan nüfus müdürlüğüne gittim. Bir biyometrik fotoğraf bulunsun bu aşamada yanınızda, komisyon kararı ile birlikte elbette. Ehliyet yenilemek için 37 TL, değerli kağıt bedeli olarak 200 TL yatırmış olmanız gerekiyor ehliyet başvurusu için. Eğer yatırmadan gitmiş olursanız, nüfus müdürlüklerinin önünde mobil PTT araçları var, buradaki püf noktası ise bu araçların nakitle çalışıyor olmaları. Komisyon kararınızı nüfus müdürlüğündeki personel tarıyor ve sisteme yükleyerek komisyonda verilen kodları ehliyetinize tanımlıyorlar. Başvurunuz tamamlandıktan sonra ehliyetiniz aynı hafta içinde verdiğiniz teslim adresine geliyor bu da dördüncü adımımızın sonuna getiriyor. 

Bitti mi, hayır! Şimdi işin alışveriş kısmındayız. Artık aracımızı seçebiliriz. Aracı alma işi epey teferruatlı çünkü. İndirimler ve ikinci el araç fiyatlarının yükselmesi nedeniyle piyasada sıfır araç pek bulunmuyor benim yazıyı yazdığım dönemde. Ben şubat ortasında araç bakmaya başladım. Toyota Yaris, Renault Clio, Hyundai i serisi derken Citröen C3 oldu. Her girip çıktığım bayide araç bulunmadığı, nisan ortası mayıs sonu geleceği bilgisini aldım maalesef. Citröen'deki satış yetkilisi geminin yolda olduğunu ve 10 martta gelecek bir C3 olduğunu söyleyince, tamam dedim, o benim kısmetim :) Hep kırmızı olacak arabam derken beyaz geldi falan. Bu noktada biraz nasip kavramına inancımızın olması lazım. Yani kısmet olur olmaz, kırmızı olur beyaz olur, markası, modeli gibi mevzulara fazla takılmamak lazım. Kaldı ki 5 sene sonra zaten bitimiz kanlanacak, bugün aldığımız aracı satıp başkasını alacaksınız. Neyse aracı seçtiniz, ödemeleriniz tamam, bu da bizi bir sonraki adıma geçiriyor. 

Trafik sigortası ve kasko yaptırıyorsunuz ki ruhsatta, aracın çıkışında sıkıntı çıkmasın. Aracı aldığınız şirket sizin adınıza maliyedeki işleri çözüyor ve notere yönlendiriyor. Notere evrakları veriyorsunuz. Ruhsatınız eğer işin ehli bir personele denk gelirseniz 10 dakikada hazır. Benim gibi goygoycu birine çatarsanız iş kötü. Adam sağına soluna laf yetiştirmekten beni 1,5 saat oyaladı oralarda. Neyse, notere 207 TL ücret ödediniz, ruhsatı aldınız. Trafik tescilden aracınıza plakanızı seçiyorsunuz. Plakayı bastırmak için 60 TL daha ödemeniz var. Noter ve plaka ücretini aracı satın aldığım yer bana iade etti. Çünkü normal yollarla araç alırsanız bu masraflar zaten şirkete aitmiş. Fakat dolandırıcılığın önüne geçmek içi devlet engelliyi de bu saydığım yerlerin tamamında fiziksel olarak bulunmaya davet ediyor. Plakanızı alıp bayiye gidiyorsunuz, plakanız takılıyor, aracınız tanıtılıyor, anahtarlarınızı aldınız. TEBRİKLER! Maceranın sonuna geldik, prensesi kurtardık, artık mobilizeyiz!

ÖTV muafiyeti engellilere tanınan en büyük pozitif ayrımcılıklardan biri. İnsanların bunu suistimal ederek engellileri sağa sola sürüklemesi çok acı. Yani normal yollarla araç alan biri şirkette ayağını uzatıp kahvesini hüpletirken sen haldır haldır geziyorsun yazık ki... Hadi ben neyse, kendi işimi kendim gördüm. Göremediğim yerlerde dayım, arkadaşlarım devreye girdiler sağ olsunlar, ya bu imkanı olmayan, hiç yürüyemeyenler ne yapsın? Şöyle bir bakıyorum atladığım bir mevzu var mı diye, sanırım yok. Yazdıklarım Konya'da, 15 Ocak - 10 Mart 2020 tarihleri arasında gerçekleşti. İki ayda hallettim yukarıdaki adımların tamamını. Umuyorum, Allah isteyen herkese nasip eder. Okuyan gözlere sağlık.

1 yorum:

  1. Bu bilgilendirici yazı için çok teşekkürler. Hayırlı olsun. Güle güle kullanın :)

    YanıtlaSil

Yazın bakalım 😎