Bundan 7 sene evvel 2013'te almışım bu kitabı. Okunacaklar listesine eklemişim, sonra iş güçtü, tayindi, taşınmaydı, Konya'ya yerleşmeydi derken nasıl olduysa okunanlara karışmış. Kitaplığı düzenlerken fark ettim okumadığımı ve ilk fırsatta da aldım elime. Nazım'ın Rusya'ya gidişinden ölümüne kadar geçen süreye ailesi, sevdiği kadınlar, arkadaşları, çevresindeki profesyonellerin anıları ile ışık tutuyor Can Dündar. Fotoğraflar, şiirler, birinci ağızdan anlatılanlar da cabası. Bu kadar güzel seven bir adamın kalbine yenilmesi de sanıyorum hayatın aslında kocaman bir şaka olduğunun göstergesi gibiydi. Hani şakaysa komik dediğimiz türden... Sevgiden kastım yalnızca karşı cinse olan sevgi de değil. Hasret kaldığı memleketine, savunduğu davasına, hapishanedeyken düşlediği o ütopik dünyaya... Hep çok sevmiş, her şeyi çok sevmiş, çok da hasret çekmiş ama işte kalbi bu kadar yorgunluğu kaldıramamış. Kitap bir çırpıda bitti. İçinden 2 tane de DVD çıkıyor ve orada da Nazım Hikmet'in fotoğrafları ve kısa videolar da mevcut. Kitabın bendeki baskısı Can Yayınlarından, 152 sayfa ve 15 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎