Kitap benim için bir parça hayal kırıklığı oldu, son söyleyeceğimi yine baştan söyleyeyim. Fakat bu benim beklentilerimle ilgili de olabilir. Zira ben "kelimelerin serüveni" alt başlıklı bir kitaptan şöyle bölümler beklerdim; "müteşebbis kelimesi, teşebbüsten türemiştir ve teşebbüs eden anlamındadır." Kitabı alırken bu tarz serüvenler okumayı hayal ediyordum (ruh hastası olduğumu düşünüyorsunuz değil mi?). Herkesin merak ettiği bir şeyler vardır ben de kelimelerin oluşumunu merak etmişimdir kendimi bildim bileli. Ne nereden türemiş, nasıl oluşmuş, hangi kelime kiminle akrabaymış vs... Kitabı görünce de Allah kalbimi biliyor ya, "yarabbim dedim benim gibi bir ruh hastası daha varmış" yanılmışım, hala yok. Alp Paksoy, okumak istediğim şeye yakın bir şey çıkarmış, evet. Fakat kelimelerin yabancı dillerden yahut en eski Türkçeden gelişiyle biraz daha teferruatlandırınca, bende film koptu. Kitap biraz dağılmış gibiydi bu yüzden. Neyse bu da böyle olsun bakalım. Bir de yakın arkadaşlarım bilir ki, benim renklerle ilgili sorunlarım vardır. Rivayete göre (bence kesinlikle öyle değil) yeşilin bazı tonlarına mavi diyormuşum mesela... Kitapta beni gülümseten bir detay vardı ki, yaklaşık üç sayfa, evet ÜÇ SAYFA, renk adı sıralanmış. Adını daha önce duymayı bırakalım, hayal bile edemediğim renkler vardı. Kitabın bendeki baskısı Ötüken Neşriyat'tan, 216 sayfa ve 25 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎