Şimdi yukarıda Allah var, şahsen çatır çatır oynayıp 2 farklı kazanmak suretiyle Londra'ya gitmeyi ve ordan da United ile eşleşip yarı finale yürümeyi hayal ediyordum. Kurduğum hayaller değişti mi? Tabii ki hayır! Biraz daha zor olacak ama güzel olacak, hissediyorum. Maça başlanan kadro şahsen beni şaşırtmıştı. Şaşırmakla kalmayıp golü erken yediğimiz an kızmaya da başladım işin kötüsü. Fakat Mancini Allahtan yaptığı hatayı kabul ederek Yekta'yı oyuna almakta gecikmedi. Maçın kırılma anı oydu. Kalan 60 dakikada Chelsea'ye havlu attıracak kadar iyi bir Galatasaray vardı sahada. Bir gol attı saymadılar, bir gol atacaktı direğe takıldı, artık üçüncü pozisyonda Chedjou sağolsun; yine bir Şampiyonlar Ligi maçında yine korner golünü atarak takımı 1-1'lik beraberliğe taşıdı. Sonuçta maç da 1-1 bitti. Şimdi 18 Martta Londra'da maç. Bakınca skor avantajı bizde. Yani 0-0 ve mağlup olmak dışındaki tüm skorlar Galatasaray'ımın işini görüyor. Gönlümden geçen ilk yarı 0-0 bitsin, ikinci yarının ortalarında (65-75 dakikalar arası) bir gol bulalım ve otobüsü kalenin önüne çekip maçın bitmesini bekleyelim. Sonra da kurada Manchester - Olimpiakos eşleşmesinin galibi gelsin diye dualar edelim. Hadi be Galatasaray güldür yüzümüzü! Yürüyedur GALATASARAY!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎