Fragmanını izlediğimde sempatik bir film bekliyordum. Filme bir de Çağan Irmak dokunuşu gelecekti ve film çok güzel olacaktı. Gel gelelim biz planlar yaptık yukarıdakiler de güldü sanırım bu durumda. Çünkü müthiş "Çağan Irmak dokunuşu" film boyunca gelmedi, gelemedi. Fragmanda Demet Akbağ diyor ki "bu hayat benim ama yarısını başkaları için yaşadım" bu sözden hareketle diyebilirim ki, bu film Çağan'ın ama yarısını sosyal mesaj vermeye harcadığı için film "Çağan Irmak filmi" olamamış. "Çağan Irmak filmi izleyeceğim" kafasıyla gitmezseniz keyifli bir iş. Çok arada kalmışım, öyleyse bir özet geçeyim ben.
Filmde Demet Akbağ Nadide isimli bir karakteri canlandırıyor. Eşi yeni ölen Nadide, iki çocuğu ve bir torununu büyütmenin ardından evlenirken yarım bıraktığı su ürünleri fakültesini bitirmeye karar veriyor ve okulun daha ilk haftasından bir araştırma gemisine katılıyor. Çoğu denizin üzerinde geçtiğinden filmin en başarılı tarafı çok net görüntü yönetmeninin yaptığı iş. Çünkü film Ege-Akdeniz ekseninde geçiyor ve yeşille mavinin en güzel karıştığı yerleri çok güzel yakalamış. Mavi yolculuk, deniz, gemi ve yaz gibi şeylerle kafayı bozan benim için keyifliydi seyretmek. Fakat maalesef filmin bana yaşattığı his bundan ibaretti. Ne yüreğime dokundu, ne gözlerimi doldurdu, ne de herhangi bir Çağan Irmak filmi gibi hissettirdi. Bu filme beklentiniz olmadan gidip izlerseniz, evet, güzel vakit geçirebilir, Demet Akbağ ile Yetkin Dikinciler'i seyredip, "aaa SaCeCe (Sadi Celil Cengiz) de varmış ne güzel" diyebilirsiniz. Bundan fazlası değil. Üzgünüm.
Yine de yiğidin hakkı yiğide. Çağan'ın gözlemleri, tespitleri, ortaya koymaya çalıştığı hikaye ve bazı yerlerde getirdiği eleştiriler çok başarılı. Dediğim gibi benimki sadece beklenti yükselmesinden kaynaklı bir hayal kırıklığı ve ağlamamış olmaya gıcık olmak (sorunlarım olabilir). Filmin ayağının yere basmadığı yerler var, spoiler vermemek adına Demet Akbağ'ın gördüğü bazı halüsinasyonları örnek veriyorum ve fantastik işleri çok sevmediğimi itiraf ediyorum. Bir de filmin ilk yarısı biraz ağır ilerlediği için ikinci yarı hemen geçiverdi sanki. Bir kadın olarak ben 20-25 sene sonra nerede olurum acaba diye kendimi sorgulattı bana. Değişik bir his. Acaba ben yapabilir miydim Nadide'nin yaptıklarını diyorsun izledikten sonra. Denizin üzerinde en fazla emeklilik paramla kallavi bir mavi tura çıkarım sanırım. Su ürünlerini okuyayım, araştırma gemisine katılayım falan biraz ütopik bir fikir, en azından benim için. Çağan Irmak seviyorsanız sinemada izlenir. Demet Akbağ'ın bu ülkenin De Niro'su olduğunu kabul etmemiz lazım artık. Ne Haluk Bilginer ne Şener Şen... Bu ülkenin De Niro'su bu hatun. Hangi karakteri ele alırsa alsın hakkını veriyor. Bir filmde Demet Akalın oluyor bir filmde annem bir filmde Tansu Çiller... Kazandığı her kuruş helal. Bu filmi izleyin, ama sinemada ama torrentten ama televizyondan... Bir şekilde izleyin. Mutlu olacaksınız.
Vizyon Tarihi: 18 Aralık 2015
Yapımı : 2015 - Türkiye
Tür : Komedi
Yönetmen : Çağan Irmak
Oyuncular : Demet Akbağ , Yetkin Dikinciler , Sadi Celil Cengiz , Tarık Tarcan , Burak Can
Senaryo : Çağan Irmak
Yapımcı : TAFF Pictures
Konu : Nadide Gürbüz (Demet Akbağ), evlendikten sonra okulunu bırakmış ve evinin kadını olmuş, kocası ölene ve çocukları büyüyüp kendi hayatlarını kurana dek kendisi için hiçbirşey yapmamıştır. Boş zamanını değerlendirebilmek için birçok kursa katılan Nadide, buralarda mutlu olamaz. Ancak bir gün gördüğü haber ona aradığı fırsatı sunacaktır. Öğrenci affı sayesinde yıllar önce bıraktığı okuluna geri döner. Sonrasında katıldığı mavi yolculuk, gencecik okul arkadaşları ve karizmatik bir öğretmenle birlikte hayatını değiştirecek bir maceraya dönüşecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎