Doğum gününden birkaç saat önce başlamışım bu kitabı okumaya. Çok seviniyorum böyle tatlı tesadüflere. Neticede başladığım gibi tatlı şekilde de bitti. Daha önce okuduğum dört kitabından hikayelere rast geldiğim gibi ilk kez okuduğum hikayeleri de vardı. Sait Faik'in hikayelerini okurken yüzüme çarptığını hissettiğim o iyot kokusunu çok seviyorum. Çünkü hikayelerinin çoğu adada, deniz kıyısında, İstanbul çevresinde geçiyor. Bir vapurda oluyor bazen ya da bir kayalığın üzerinde... Yahut atlayıp bir sandala balıkçılarla balığa çıkıyor ve oradan bize bir şeyler anlatıyor. Sanırım kendimden başka birisi olma şansım olsaydı, Sait Faik olmayı isterdim. Haldun Taner'in ona taktığı isimle "sevimli bir aylak" olmak isterdim. Kitapta daha önce okumadığım Radyoaktiviteli, Röportajlı Hikaye ve Ağıt ile daha önceden okuduğum ve kitaba da ismini veren Son Kuşlar isimli 3 hikayeyi çok sevdim. Kitabın sonunda Bedri Rahmi'nin Sait Faik ile ilgili yazdığı anekdotlar da keyifliydi. Kitabın bendeki baskısı İş Bankası Kültür Yayınlarından, 144 sayfa ve 12 TL. Deneyin, sevmezseniz de ücreti Darüşşafaka'ya gidecek öyle düşünün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎