Sokakta oynasınlar, kaldırımda izlerim. Böyle yazdım instagramda afişin önünde çektirdiğim fotoğrafa. Çıktığı gün izlemeye gidecektim, olmadı, ikinci gün gittim. Hiçbir yorum okumadan, yalnızca fragmanı seyrederek ve tüm Selçuk Aydemir külliyatını okuyup izlemenin verdiği "kesin çok güleceğim" garantisiyle gittim. Güldüm de fakat sanırım ben ilk kez bir Selçuk Aydemir işini eleştireceğim. Spoiler vermeme garantisi vermeyerek filmin bana yaşattıklarına geçiyorum buyursunlar.
Filmde kendi tabirleriyle söylüyorum "haram yoldan kazandığı parayı" evlatlarına miras olarak devredecek bir baba var. Evlatlarına ölmeden önce diyor ki benim helal paramdan (elbette daha az) payınıza düşeni alın gidin yahut haram yoldan kazandığım para (1 milyar dolar) için sizi göndereceğim maceraya çıkın. Eğer verdiğim şifreleri çözerseniz paraya ulaşırsınız. Çözemezseniz diğer paradan da olursunuz. Filmin adının "baba parası" olmasının sebebi işte buradan geliyor. Ahmet ve Murat baba bir anne ayrı kardeşler. Ahmet Kıbrıslı bir aile tarafından yetiştiriyor. Babasının öleceğini öğrenince de İstanbul'a geldikten sonra Murat ve diğer kardeşleriyle ve elbette Murat'ın annesini oynayan Devrim Yakut'un can verdiği Yakut karakteriyle tanışıyor. Oynadığı tüm SMA (Selçuk, Murat, Ahmet) filmleri gibi bu filmin de lokomotifi. Yakut karakteri filmin en güzel tarafı ve Allahım inşallah bundan 20 sene sonra ben de aynen Yakut gibi olurum!
Gelelim eleştiriye... Filmi izlemeye gittik sinemaya, ilk yarısı bitti filmin. İlk yarı bittiğinde 2011-2012 Selçuk İnan'ı gibi bir film izlemeye giden ben, son birkaç yıldır düştüğü gerileme dönemindeki halini izlemiş gibi oldum. Fakat ikinci yarıda öyle güzel toparladı ki gülmekten katıldığım yerler oldu. İlk yarıda bambaşka birinin yaptığı filmi izliyor gibiydim bu yürümeyen ilk nokta. İkinci eleştireceğim nokta ise küfür. İzleyenler bilir Selçuk Aydemir'in hiçbir filmi, dizisi, kitabında küfür ön planda değildir hele ki güldürmek için kesinlikle kullanılmaz. Tatlı bir argo vardır, dozundadır, kesinlikle rahatsız etmez. Ama bu filmde enflasyon artışı gibi bir küfür artışı vardı ki küfür etmekten çekinmeyen benim bile gergin bir şekilde sırıtmama sebep oldu. Selçuk'un diğer komedyenlerden farkı Ahmet'in bu filmde çizdiği absürt tipleme yahut karakterlerin ettiği küfürler değil ince kelime oyunlarıyla bezeli zeka ürünü esprilerdir. Başta söylediğimi tekrar söylüyorum, sokakta oynasınlar kaldırımda izlerim. Öte yandan sadık bir okur/izleyici olarak bu kadar eleştiriye hakkım olduğunu düşünüyorum. Bu film sırf Devrim Yakut'un devleşmesini görmek için bile izlenir. Gidin izleyin.
Filmde kendi tabirleriyle söylüyorum "haram yoldan kazandığı parayı" evlatlarına miras olarak devredecek bir baba var. Evlatlarına ölmeden önce diyor ki benim helal paramdan (elbette daha az) payınıza düşeni alın gidin yahut haram yoldan kazandığım para (1 milyar dolar) için sizi göndereceğim maceraya çıkın. Eğer verdiğim şifreleri çözerseniz paraya ulaşırsınız. Çözemezseniz diğer paradan da olursunuz. Filmin adının "baba parası" olmasının sebebi işte buradan geliyor. Ahmet ve Murat baba bir anne ayrı kardeşler. Ahmet Kıbrıslı bir aile tarafından yetiştiriyor. Babasının öleceğini öğrenince de İstanbul'a geldikten sonra Murat ve diğer kardeşleriyle ve elbette Murat'ın annesini oynayan Devrim Yakut'un can verdiği Yakut karakteriyle tanışıyor. Oynadığı tüm SMA (Selçuk, Murat, Ahmet) filmleri gibi bu filmin de lokomotifi. Yakut karakteri filmin en güzel tarafı ve Allahım inşallah bundan 20 sene sonra ben de aynen Yakut gibi olurum!
Gelelim eleştiriye... Filmi izlemeye gittik sinemaya, ilk yarısı bitti filmin. İlk yarı bittiğinde 2011-2012 Selçuk İnan'ı gibi bir film izlemeye giden ben, son birkaç yıldır düştüğü gerileme dönemindeki halini izlemiş gibi oldum. Fakat ikinci yarıda öyle güzel toparladı ki gülmekten katıldığım yerler oldu. İlk yarıda bambaşka birinin yaptığı filmi izliyor gibiydim bu yürümeyen ilk nokta. İkinci eleştireceğim nokta ise küfür. İzleyenler bilir Selçuk Aydemir'in hiçbir filmi, dizisi, kitabında küfür ön planda değildir hele ki güldürmek için kesinlikle kullanılmaz. Tatlı bir argo vardır, dozundadır, kesinlikle rahatsız etmez. Ama bu filmde enflasyon artışı gibi bir küfür artışı vardı ki küfür etmekten çekinmeyen benim bile gergin bir şekilde sırıtmama sebep oldu. Selçuk'un diğer komedyenlerden farkı Ahmet'in bu filmde çizdiği absürt tipleme yahut karakterlerin ettiği küfürler değil ince kelime oyunlarıyla bezeli zeka ürünü esprilerdir. Başta söylediğimi tekrar söylüyorum, sokakta oynasınlar kaldırımda izlerim. Öte yandan sadık bir okur/izleyici olarak bu kadar eleştiriye hakkım olduğunu düşünüyorum. Bu film sırf Devrim Yakut'un devleşmesini görmek için bile izlenir. Gidin izleyin.
Vizyon tarihi 3 Ocak 2020 (1s 56dk)
Yönetmen Selçuk Aydemir
Oyuncular: Ahmet Kural, Murat Cemcir, Devrim Yakut, Yağmur Tanrısevsin, Özgür Emre Yıldırım
Tür Komedi
Ülke Türkiye
Konu: Ülkenin en zengin insanının gayri meşru çocukları, babalarının ölümü üzerine büyük bir servete konar. Birbirinden farklı karaktere, kültüre, yaşam tarzına sahip olan kardeşler, kendilerine düşen payı almak için harekete geçtiklerinde beklenmedik bir durumla karşı karşıya kalır. Kardeşler, yasal varis olmalarına rağmen, mirasın tamamına sadece biri sahip olabilecektir; en kötü olanı. Babalarının mirasının bulunduğu kasanın şifresini bulan, tüm mirasın sahibi olacaktır. Şifre ancak ölen milyarder gibi aç gözlü, düzenbaz, acımasız, zeki ve uçarı biri tarafından bulunabilecektir. Kasayı açmak için büyük bir yarışa girişen kardeşler, bu süreçte kendilerini beklenmedik durumların içinde bulur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎