Bir Ada Hikayesi serisinin üçüncü kitabı Tanyeri Horozları. Okuyanlar bilir, daha önce Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana ve Karıncanın Su İçtiği kitaplarını okumuştum. Hikaye örgüsü içinde en çok beğendiğim kitap bu oldu. Poyraz'ın bir adaya yerleşip adayı yavaş yavaş geliştirip insanların adaya taşınmasını da sağlayarak kendisine yeni bir dünya kurmasının hikayesi aslında seri. Tanyeri Horozlarında da diğer kitaplarda olduğu gibi ada nüfusu arttı hatta limitine ulaştı diyebiliriz. Poyraz'ın peşindekiler, elleri boş döndü. Musa Kazım'ın Girit'e dönüşü imkansıza doğru ilerledi. Sanırım son kitapta artık Karınca Adası bir düğün görecek. En azından mutlu son bekleyen benim arzum bu yönde. Kitaptaki en çarpıcı yön anlatımdaki çabasızlık. Günlük okur gibiyim kitabı okurken. Kahvaltılar yapılıyor, zeytin toplanıyor, balık tutuluyor, şenlikli sofralar kuruluyor, vedalaşılıp yatılıyor falan...Gündelik olaylardan dört kitaplık, aşağı yukarı bin sayfalık bir seri yazmış Yaşar Kemal ve okutuyor da. Çarpıcı tarafı da tam olarak bu işte. Kitabın bendeki baskısı Yapı Kredi Yayınlarından, 432 sayfa ve 40 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎