Benim okuduğum ilk gerçek kitaptır Şeker Portakalı. Bundan belki 20 yıl önce ilkokuldayken okumuştum. Fakat o dönemde çok da bilinçli olmadığım ve bu kitabın hakkının bilerek, anlayarak okunmak olduğu öngörüsünde olmam sebebiyle ve hazır kardeşlerim de bu kitapla devamını okumak için edinmişken tekrar okumaya karar verdim. Cuma sabahı işe giderken serviste başladığım Şeker Portakalı, cuma akşamı 22.00 sularında bitti. Gözlerim dolu dolu, içim ezilerek okudum. Herkesin dünyaya ilişkin bir hayali vardır ya; kimisi barış ister, kimisi açlığın bitmesini, kimisi daha bireysel düşünür... Benim dünyaya dair en ütopik hayalim çocukların yoksulluk görmeden büyümeleri oldu hep. Diğerleri sonra geldi. Kitapta Zeze'nin ve kardeşlerinin parasızlık yüzünden yaşadıkları veya yaşayamadıklarına içim ezildi. Evde yaşadığı mutsuzluk Manuel'in yanına gidince yaşadığı huzur ve kitabın o karanlık bitişi... Bu kadar kalbime dokunmuş olmasına hala inanamıyorum. Şu an yazarken bile aynı duygusallık basıyor ve gözlerim çok net görmüyor dolduğu için :) Çocukların hiçbir yokluğu bilmediği bir dünya dileyerek yazıyı bağlıyorum. Şeker Portakalı bir çocuk kitabı değil, çocuklar dahil her yaşta okunabilecek ve okunması gereken bir kitap. Lütfen okuyun ve evlatlarınızla bu okumayı paylaşın. Kitabın bendeki baskısı nefis kapağıyla Can Yayınlarından, 182 sayfa ve 25 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎