Sait Faik kitaplarını okudukça, Zweig kitaplarında aldığım hazzı duyuyorum. Bittikçe yenilensin istiyorum okunmayı bekleyen kitapları. İlk okuduğum kitabında halbuki pek de bana göre olmadığını düşünmüştüm. Sonra üslubuna mı alıştım yoksa yazdığı kısacık öyküler mi beni kendisine bağladı bilmiyorum, birkaç kitap okuduktan sonra elim direkt Sait Faik'e gidiyor. Az Şekerli, okuduğum 9. Sait Faik kitabı ve içinde 17 adet hikaye ile birlikte bir de Behçet Necatigil'in Sait Faik için yazdığı şiir var. Hikayelerin içinde en çok "İlk Okuyucu Mektubu" isimli hikaye beni etkiledi. "Hikaye Peşinde" isimli hikayesi ise bence Sait Faik'in gündelik hayatını en net yansıtan öyküsüydü benim okuduklarım arasında. Genelde çevresinde gördüklerini öyküleyen yazarımız, "Hikaye Peşinde"de kendi öyküsünü yazmış demek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Hikaye sever misiniz bilmiyorum, fakat Türk bir okuyucu iseniz, Sait Faik'i ıskalamamanızı, tam aksine hayatınıza entegre etmenizi öneririm. Bir noktadan sonra fonda martı sesleri, dalga sesleri falan geliyor çünkü hikayeleri okurken. Hiç ayrılmıyor denizin kenarından, üzerinden, içinden... Kitabın bendeki nefis baskısı İş Bankası Kültür Yayınlarından, 112 sayfa ve 12 TL.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazın bakalım 😎